Pages

Ads 468x60px

Koyu Lekeler İçin Hindistancevizi Yağı Kullanın

İç uyluk kısımlarımızın daha sıkı görünmesi ve koyu lekelerin giderilip düzgün bir ten görünümü kazanmak için hindistancevizi yağının nimetlerinden faydalanın.

Hindistancevizi yağı ile limon suyunu karıştırın. Sorunlu bölgelere uygulayın hem hafiflediğini ve zamanla geçtiğini hem de yenilerinin önlendiğiniz göreceksiniz. Cildi nemlendirecek ve sağlıklı bir bakım yapacaktır.

3 çorba kaşığı ile bu karışımı oluşturun karıştırıp bölgeye uygulayın bekleyin ve zamanla sonucu görün. Cildiniz bunu emecek biraz bekleyip ılık suyla durulayın ve biraz da masaj yapın. Cildi bezle iyice kurulayın. Düzenli olarak bunu uygulayın ve bir hafta sonra değişimi görün. Cilt problemlerinde düzenli kullanım ile lekelerden arının.
Kaynak7gunsaglik.com

Gaz Sıkıntısına Karşı 5 Besin

Eğer gaz veya şişkinlikten muzdarip iseniz ve bunu başkaları ile konuşmaktan çekiniyorsanız imdadınıza bu besinler yetişecek.

Bağırsak komplikasyonlarını çözen ve sıkıntı gideren sindirime yardımcı doğal mucizeler nelerdir? Gaz salımına yardımcı olacak bağırsakları çalıştıran rahatça tuvalete gitmenizi sağlayacak besinler doğanın bir armağanı gibi.

Doktorlara göre önce şeker içeriği yüksek konsantre hazır meyve suyu ve türevlerinden kaçınmanız gerekiyor. Yemeklerden sonra kısa da olsa yürüyüşe çıkın. Ilık su içmeyi alışkanlık haline getirin. Küçük porsiyonlar ve öğünler yiyin. Aralarını sık tutun. Akut gaz sorunları ve şişkinliği alan 5 mucize besin şöyle.

Karabiber. Kolik ağrısı, mide gaz şişkinlik sıkıntılarını giderir ve azaltır. Gaz oluşumunu önler hareketlendirir. Protein karbonhidrat sindirimini kolaylaştırır. Hidroklorik asit üretimini destekler.

Ajwain (Ajovan kimyonu). Mide ve hazım sorunlarına karşı birebirdir. Sindirim sürecini hızlandırır ve mide öz suyunu serbest bırakır.

Rezene tohumu. Güçlü bir gaz gidericidir. Sindirimi gücünü artırır şişkinlikleri alır.

Kakule. Uçucu yağlar içerir şişkinliği indirir. Sebze yemeklerine katılarak tüketilebilir.
Zencefil. Bağırsakları rahatlatır.
Kaynak7gunsaglik.com

Beyaz Ekmek Çok Kötü Olmayabilir

Tam tahıllı ekmek tüketme çılgınlığı hemen herkesi sardı peki beyaz ekmek tamamen suçlu mu?

Bağırsakta yer alan yararlı bakterilerin korunması gerekiyor. Tahıllı ekmekler bunu destekler fakat sırf ve uzun süre tam tahıllı ekmek grubunu tüketmek bu bakterileri öldürerek sağlığa olumsuz olarak yansır. O nedenle beyaz ekmek az olmak kaydıyla tüketilmeli ve ekmek çeşitlerinizi artırmanız gerekir. Yani bir hafta kepekli bir hafta çavdarlı, tam buğday gibi türlere geçmelisiniz. İspanya Oviedo Üniversitesi’nden bir araştırma ekibinin çalışmasına göre ekmek çeşitliliği bağırsaklar için çok önemli.

Hastalıklardan koruyan bu yararlı bakteriler bu şekilde korunur ölmezler ve sistemimizi savunur. 38 sağlıklı yetişkinle yapılan beslenme araştırmalarına göre dışkı numuneleri de alınmıştır. Beyaz ekmek, hemiselüloz ve Lactobacillus yayılmasını teşvik etmekte ve nişastası ile direnç vermektedir. Aralarda çeşit olarak tüketildiğinde yararlı bakterilerin ölmemesine yardımcıdır. Salmonella gibi tehlikeli hastalıklardan böylece korunuruz asit seven bakterileri koruruz. Sağlıklıdırlar ve kilo vermeye yardımcıdırlar. Pektin de turunçgillerde de bulunan bir maddedir ve 1 dilim beyaz ekmekle alabiliriz.
Kaynak7gunsaglik.com

Gen Tedavisi Lösemiye Umut İşığı Olacak

Ön araştırmalara göre gen tedavisi lösemiye ve diğer kan kanseri türlerine kurtarıcı umut ışığı olacak.

New Orleans deneysel tedavi merkezinde bu çalışmalar yürütülmüştür. Kanser hücrelerini hedefleyen bu tümör yıkıcı işlemde kan hücreleri görev alacak. Hastaya ait bir kan hücresi alınarak uzmanlar tarafından bir atak hücresine dönüştürülecek. Bir bakıma gensel bir oynama yapılacağından sürecin adı gen terapisidir.

Kan ve kemik iliği kanser türlerine kesin hedef koyan gen terapisinde kötü hücre örnekleri kendilerine saldıracak şekilde dönüştürülüyor. İlk çalışmalarda 19 kişi kanserden kurtarıldı. Hatta bir kısmı ölüm riski taşıyan ve durumları ağır olan kanser hastaları bile kurtarılabildi. Çalışmalarda bağışıklık sisteminin bir parçası olan T yani beyaz kan hücreleri alınmıştır. Hastanın kanı filtre edilmiştir. Bu infüzyon işlemleri 3 gün boyunca sürmüştür ve kanserli hücreler yok edilmiştir.
Kaynak7gunsaglik.com

Düzensiz Kalp Atışı Hafıza Kaybı Sebebi mi?

Atriyal fibrilasyon adı verilen düzensiz kalp atışı yetişkinlerde belirgin olarak görülen bir rahatsızlıktır.

Yeni bir çalışmaya göre düzensiz kalp atışı yani nabızda görülen anormallikler aklı ve hafızayı da bozuyor.

Yaşlandıkça hafıza ve düşünme becerileri azalır. Üstüne bir de kalp sorunları eklenirse bu durum daha da vahimleşebilir.

Alabama Üniversitesi araştırmacılarının çalışmalarının sonucunu aktarıyoruz. Hafıza sorunları maalesef kalp atışı düzensiz olan kişilerde sıkça görülür.

Kalp ile beyin sağlığı birbirine bağlıdır ve paralel olarak ilerler. Doğrudan aralarında bir neden sonuç ilişkisi saptanmıştır.

İlkinde, düzensiz kalp atışı görülen kişilerin beyninde oluşan gerileme ve kalbinde oluşan kan pıhtılaşması arasındaki ilgi ortaya çıkmıştır.

Bu durum zihinsel gerilemeye yol açmaktadır. İkincisinde, bu kişilerde beyne daha az kan akışı gider.

Zihinsel sorunlara neden olur ve zamanla beynin besin ihtiyacı olan oksijen beyne giremez hale gelir.

Beyne oksijen gitmezse hafıza kaybı ve bilişsel gerileme Alzheimer gibi rahatsızlıklar oluşacaktır. Amerika’da 3 milyon kişi risk altındadır.

Düzensiz kalp atışı ile zihinsel gerileme ve bunama birbirine çok yakındır. Bu hastalara kan sulandırıcı verilerek kalpteki kan pıhtıları önlenmek ve beyne oksijen akışını sağlamak amaçlanır.

Felç ve inme ile kalp krizi riski azaltılmalıdır. Bu hastaların önce kalp sorunları çözülmelidir. 65 yaş üzeri kişilerde bu risk oldukça fazladır. Yaş küçüldükçe risk azalmıştır.

Kaynak7gunsaglik.com

Gebelikte Aşermeler Nasıl Kontrol Edilebilir?

Hamilelikte isteklerinizi kontrol etmek daha zordur. Sürekli canınız bir şeyler çekebilir.

Daha önceden hiç sevmediğiniz şeylere bile aş erebilirsiniz. Bunların çoğu da sağlıksız ve kalori yüklü gıdalardır. Çikolata, bisküvi, fast food, kızartmalar, dondurma ve dahası var. Suçlu hissetmek de cabası. Hem aşırı kilo aldırırlar ve bu gebeliği riske atar hem sağlıksızdır ve kadın için tehlikelidir. Gebelikte vücudun artan ihtiyaçlarını karşılamak için hormonal ruhsal ve fiziksel olarak bir şeyler almak istenir. Aş ermek her zaman yerinde ve sağlıklı olmayabilir.

Gebelikte aşırı kilo almak aşermeleri durduramamak gestasyonel diyabet (gebelikte diyabet) ve hipertansiyona neden olur. Bu hem sizi hem bebeği olumsuz etkiler. Gebelik komplikasyonları da böylece başlar. Sezaryen doğumlar sıkıntıya girer. Fetal sorunlar, erken doğum, düşük, bebekte gelişim bozuklukları gibi sorunlar da cabasıdır. Bebekte ileride obezite, kalp ve diyabet gibi sorunlar oluşabilir. Çok aç kalmayın az öz ve sık yiyin. Gün boyunca yeterince sıvı tüketin su için. Aralarda meyve ve fındık yiyin. Hurma kayısı gibi kuru meyveler de önerilir. Her gıdadan eşit alın ve diyet günlüğü tutun.
Kaynak7gunsaglik.com

C Vitamini Soğuk Algınlığına Çare mi?

Portakal, limon, greyfurt gibi C vitamini deposu besinler grip, nezle gibi soğuk algınlığı hastalıklarını önlüyor mu?

Uzun soluklu olarak bu hastalıkların önlenmesinde genelde bu meyveler tavsiye edilir. Bazı yerlerde yararlı olsalar da tümüyle önleyici ve iyileştirici değiller. Soğuk algınlığının önlenmesinde C vitamininin rolü her zaman tartışmalı olmuştur. Belirtilerinin şiddetini azaltır, hastalığı önlemez, yok etmez fakat ağrıların ve diğer belirtilerin yoğunluğunu azaltır. Soğuk algınlığına yakalanma oranını ve sıklığını azaltabilir.

Süresi ya da şiddeti üzerinde pek bir etkisi yoktur. Hemilä H ve arkadaşları tarafından yapılan bir başka çalışmaya göre bireysel tedavi edici etkisi nedeniyle narenciye meyveleri sıkça tüketilmelidir. Mandalina, portakal, greyfurt, limon. 21 klinik çalışmasına göre grip ataklarının süresini ve ortalama şiddetini bu meyveler %23 oranında azaltabilir. Genel olarak çalışmaların sonuçlarında tutarsızlık olsa da meyve yemekten zarar gelmez. Özellikle kışın bolca tüketilmelidir.
Kaynak7gunsaglik.com

Kalp Sağlığı İçin DASH Diyeti

Kalp sağlığı, normal seviyede bir kan basıncı yani tansiyon ve iyi kolesterol düzeyleri için beslenmeye önem vermek gerekir.

Hipertansiyon ve yüksek kan basıncı yaşayan kişilere özel bir diyet mevcut. Daha sağlıklı bir birey olmak ve kilo kontrolü yapabilmek için DASH diyeti öneriliyor. Yağ, kolesterol ve tatlı miktarı kesiliyor. Sebze, meyve ve az yağlı süt ürünlerine yöneliyorsunuz.

İlk iş tuzu kesmek veya azaltmak. Çok fazla tuz vücutta sıvı birikimine yol açar. Bu da kalp üzerinde ekstra bir baskıya neden olur.

Yaş ve diğer koşulları göz önüne alarak sağlığı geliştiren bu diyette günlük sodyum yani tuz miktarı 1.5-2 grama çekiliyor. Tuzsuz yemek pişirin. Bunun yerine çeşni ve baharat kullanın.

Aynı lezzeti alacaksınız. Füme ve salamura gibi gıdalarda tuzdan kaçının. İşlenmiş ve hazır gıdalardan uzak durun. Kepekli ekmek, esmer pirinç, kepekli tahıllar, yulaf ezmesi, kepekli makarna, tuzsuz simit, patlamış mısır gibi tahıl ve lif depolarını bolca tüketin.

Lif, kolesterolü düşürür. Daha uzun süre tok tutar. Günde 2000 kalori alın ve 6-8 porsiyon arası yiyin. Sebzelere ağırlık verin.

Lif, vitamin ve mineral deposu sebzeler kan basıncını kontrol eder. Birçoğunda kalori ve yağ sıfırdır. Günde 4-5 porsiyon tüketin. Yapraklı sebzeler favoridir.

Çiğ veya az pişmiş haşlama ya da fırında tüketin. Sebze suyu da faydalıdır. Öğle ve akşam yemeklerinde salata tüketin. Meyveler de kalp sağlığı için vitamin ve mineral deposu harika besinlerdir.

Günde yine birkaç porsiyon yenilebilir. Elma ve portakal bolca tüketilmeli ve arada meyve suyu da tüketilmelidir. Kahvaltıda tahılla birlikte muz ve çilek tüketilebilir. Diğer kalp dostu besinler ise, yoğurt, et ve balık, bakliyat, zeytinyağı ve patates ile muzda bolca bulunan potasyumdur.

Kaynak7gunsaglik.com

Kalp Hastalıkları Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Kalp hastalığını çoğu insan kalp krizi olarak düşünür. Kalp çalışma yeteneğini zorlayan birçok durumda kalp hastalıkları düşünülebilir.

Koroner arter hastalığı yani damar sorunları, kardiyomiyopati, aritmi ve kalp yetmezliği bu hastalıklar arasındadır. Bu hastalıklar vücutta nasıl kendini gösterir belirtileri nelerdir? Her yıl 1 milyon kişide kalp krizi görülür. Kalbin ani bir şekilde kan akışının kesilmesi durumudur. Koroner arterler kalp kasına kan taşıyan damarlarda bir tıkanıklık oluşur. Kan akımı engellendiğinde kalp kası hızlıca hasar görür ve ölüm bile görülebilir. Son yıllarda acil vakaları tedavilerinde ölüm riski azaltılmaktadır. Belirtileri şunlardır. Göğüste basınç ve ağrı, sırt, çene, boğaz ve kolda yaygın rahatsızlık, mide bulantısı, ekşime, hazımsızlık, halsizlik, anksiyete, nefes darlığı, hızlı ve düzensiz kalp atışlarıdır. Kadınlarda kalp hastalığı belirtileri nelerdir? Kadınlar kalp krizinde her zaman göğüs ağrısı hissetmez. Erkeklere göre kadınlarda mide ekşimesi, iştah, yorgunluk veya halsizlik kaybı, öksürük ve kalp çarpıntısı yoğundur. Bu belirtiler göz ardı edilmemelidir. Belirtiler anlaşıldığında hemen doktora gidilmelidir. Kalp krizi için öncü durumlardan biri de damarlarda tıkanıklık ve yapışkanlıktır. Bu zor kan akışına neden olur. Angina olarak bilinir ve göğüs ağrısı yapar. Aritmi, düzensiz kalp atışıdır. Düzenli elektriksel uyarılar kalp atışlarına neden olur. Bazen bu atışlar düzensiz hale gelir. Yavaşlar veya hızlanır titremeler oluşur. Kan pompalamadaki değişimler vücudu olumsuz etkiler. Anormal kalp atışlarını doktorunuza bildirin. Kardiyomiyopati, kalp kası değişimleridir. Kalp yetmezliği denilen kronik duruma neden olabilir. Kalp kapağı hastalığı, tansiyon hastalığı ve kronik rahatsızlıklarla ilişkilidir. Elektrokardiyogram (EKG) ile test edilebilir. Kalbin elektriksel aktivitesini ölçer. Cilt üzerine elektrotlar yerleştirilir. Kalp ritmi ve kası izlenir. Stres testi, holter aleti bağlama, röntgen filmi, EKO, 3D kardiyo görüntüleme testleri de yapılabilir. Kalp hastalığı ve belirtileri günlük yaşamı etkiler. Uzun süre tedavi ve kontrol altında olmak gerekebilir. Nefes darlığı, yorgunluk, ayaklarda, bacak ve karında şişme olabilir. İlaç, yaşam tarzı değişikliği, cerrahi ve kalp nakli tedavileri mümkündür. Anjiyo ve bypass yapılabilir. Sigara içilmemelidir, spor ve diyet yapılmalıdır.

Kaynak7gunsaglik.com

Uyku Apnesi Kalp Krizine Neden Olur mu?

Doktorların şüpheli baktıkları konulardan biri de uzun vadeli bir araştırmaya göre, uyku apnesinin kardiyak ölüm riskini artırdığıdır.

Uyku apnesinin varlığı ve şiddeti uyku sırasında ani kalp krizi ölümlerini artırmaktadır. Uyku apnesi, uyku sırasında kişinin nefesinin sıkça durmasıdır.

Tanı konması zor olsa da 12 milyon yetişkinde gözlemlenir. En az 5 saat uyuyan kişilerde yapılan gözlemde uyku sırasında en az 10 saniyelik ya da daha fazla süreli nefes durması gözlenmiştir.

Obez kişilerde bu sorun sıkça ve daha uzun süreli yaşanır. Yılda 45000 kişi ani kalp krizinden ölmektedir.

Beklenmedik bir anda kalbin ani elektriksel temassızlığı nedeniyle durması olasıdır. Düzensiz kalp atışları buna neden olur. Hayatta kalmak için kişi o an tedavi edilmelidir.

Ki, uyku sırasında tedavi imkansız olduğundan ölümler en sık bu anda görülür. Elektrofizyologlar kalp ritim sorunlarını tedavi eden kardiyologlardır.

10 binden fazla erkek ve kadın yaş ortalaması 53 olanlar arasında uyku testleri yapılmıştır. %78inde uyku apnesi bulunmuştur.

Ölümcül ya da ciddi sorunlar yaşayanlar ve ani kalbi duranların sayısı 142dir.

Düşük kalp-kan taşıma ve oksijen oranı nedeniyle kalp krizi ve ölüm görülebilir.

Uyku apnesi olan kişilerde otomatik olarak obezite gibi kilo sorunları, kalp yetmezliği kalp hastalığı gibi risk faktörleri vardır.

Bir de uyku apnesi varsa durum ciddileşir. Uyku testi yaptırılmalı ve düzenli tarama tedavi için doktora gidilmelidir.

Böylece risk azalacaktır. Kalp ve uyku sorunları bir an evvel tedavi edilmelidir.

Kaynak7gunsaglik.com

Gönüllü Çalışmalar Kalp Sağlığını Destekliyor

Gönüllü olmak başkalarına yardım etmek herkesin iyi hissetmesini sağlar.

Araştırmacılar gönüllü olmanın çok daha başka ve güzel bir yararını daha buldular.

Gönüllü yaşlılarda yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları riski azalıyor.

2006 ile 2010 yılları arasında bir çalışma yapılmış 51 ile 91 yaş arasındaki kişilerle araştırma yapılmıştır. 1100den fazla yetişkin katılmıştır.

İlk zamanlar kan basıncı hepsinin normal düzeyde iken 4 yıl sonra aynı katılımcıların gönüllü olmalarından dolayı %40 oranında kan basınçlarının azaldığı görülmüştür.

Ne tür bir etkinlik olduğu değil buna ayrılan süre önemli.

Ölüm nedeni de olan kardiyovasküler hastalıklar yüksek kan basıncından da etkilenir.

İlaç kullanmadan moralle düzelebilen bu hastalık gönüllülükle azalmakta.

Kötü beslenme alışkanlıkları ve egzersiz eksikliği de bunun nedenlerinden.

Gönüllü çalışmalar yaşam tarzının olumlu olarak değişmesini de sağlıyor. Yaşlanma ve emeklilik asla eve kapanmak değil aksine daha da sosyal olunacak bir dönem.

Sosyal bağlantılar günlük faaliyetler ile kişi aktif ve sağlıklı kalır.

Bir dizi hastalıklar başta kalp ve tansiyon da bu şekilde önlenebilir.

Kaynak7gunsaglik.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...