Pages

Ads 468x60px

Gebelikte Ağırlık Çalışmak Doğru mu, Yanlış mı?

Kimileri hamileliği boyunca ağırlık çalışmaları da yapar ve gebelik bir şekilde etkilenmez, kimileri de bu süreçte ağırlık çalışmanın ne kadar riskli olduğunu savunur.

Doktorlar ve fitness uzmanlarına göre hamilelikte ağırlık çalışmanın ve zorlayıcı egzersizlerin etkilerini anlatıyor. Uzman tavsiyesine göre, gebelikte önce bu tür çalışmalar yapan kadınlar gebelikte başka yollarla da formda kalmaya devam edebilir. Doğru nefes alma egzersizleri, yoga, pilates gibi daha hafif egzersizler daha uygun olacaktır. Çok düşük ağırlıklar mesela 2-3 kiloluk el dambılları yeterli olacaktır.

Ki, rahatsız hissettiğiniz anda bırakmalısınız. Önceden ağırlık çalışmadıysanız bu dönemde de yapmayın. Ama düzenli bir ağırlıkçı iseniz gebelikte hafif ağırlıklar ara ara yapılabilir. Hedefiniz zinde kalmak ve sağlık kazanmak olmalı kesinlikle vücut geliştirmek zayıflamak vs olmamalı. Bu aşırı şişlik, aşırı yağ, stres, kan basıncı ve çeşitli sağlık sorunları spor ve egzersizle aşılır. Doktor önerisi ile günde 20-30 dakikalık haftalık birkaç günlük tempo uygundur.
Kaynak7gunsaglik.com

Bebeğinize Verdiğiniz Süt Yeterli Mi?

Kaç aya kadar bebekler anne sütü almalı, sütün miktarı ve zamanlaması nasıl olmalı?

Yeni annelere çok gerekli öğütler, bebeğiniz ne kadar süt emmeli verdiğiniz süt yeterli mi? İlk 6 ay boyunca sadece anne sütü ile beslenmesi gerekir. Ayrıca doktorunuza da danışabilirsiniz. 6 aydan sonra da beslenmesi için gerekiyorsa yine anne sütüne diğer ek gıdalarla beraber devam edilebilir. Tüm besin gereksinimleri ilk 6 aylık aldığı sütten karşılanır. Bu bakımdan içiniz rahat olsun. İlk emme anında foremilk alır ve sütü daha az emer. Emzirmenin sonuna doğru hindmilk olarak daha fazla miktarda süt emer.

Laktoz açısından zengin olan süt foremilktir yağ açısından zengin olan da hindmilktir. Yani emzirme anında bütün değerleri besinleri alırlar. Mükemmel ve dengeli bir gıda almış olur. Sütten kesildikten sonra sindirim sistemine uygun olan ek gıdalara başlanır. Hazımsızlık, enfeksiyon, alerji gibi sorunlar görülürse acilen doktoruna danışın. Sık idrar yapma, sık dışkılama, kiloda aşırı artış/azalış, kusma ve memnuniyetsizlik belirtilerinden beslenme sorunlarını anlayabilirsiniz.b
Kaynak7gunsaglik.com

Üst Solunum Yolu Hastalıklarının Sebebi Ne?

Kış aylarında görülen enfeksiyon ve solunum yolu hastalıkları kronik yorgunluktan mı ileri geliyor? Uzman Dr. Seyhan Alkan anlattı.

Özellikle kış aylarında daha fazla görülen üst solunum yolu hastalıklarının nedeninin mi sonucunun mu kronik yorgunluk olduğunu Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Seyhan Alkan’dan öğrendik…

ÖNCE YORGUNLUĞUNUZUN NEDENİNİ BELİRLEYİN
Stres altında mısınız?
Kendinizi tükenmiş mi hissediyorsunuz?
Diyetinizi mi değiştirdiniz?
Yeterince dinlenemiyor musunuz?
Uykunuzun kalitesi mi yok?
Bu aralar çok mu yoğunsunuz?
Tıbbi problemler mi yaşıyorsunuz?
Kullandığınız ilaçlar mı sizi yorgun düşürüyor?
Psikolojik nedenlerle mi yorgun hissediyorsunuz?

YORGUNLUK RUHUNUZU VE BEDENİNİZİ SARARSA…
Vücut oksijenlenmesi bozulur. Oksijen yetersizliğinin belirtileri ise baş ağrısı, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma, hayati önem taşıyan organların yıpranmasıdır. Oksijen yetersizliğinde damarlar, beyin, kalp, eklemler, omurilik ve akciğerlerde fonksiyon bozuklukları meydana gelir ve çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilir. Üst solunum yolu oksijenin vücuda giriş kapısıdır. Oksijenin akciğerlere dolayısıyla vücuda ulaşabilmesi için üst solunum yolumuzun açık ve sağlıklı olması gerekir.

KIŞ MEVSİMİ= YORGUNLUK MEVSİMİ Mİ?
Kış aylarında bulaşıcı ve alerjik hastalıklar, hava kirliliği gibi nedenlerle üst solunum yolu problemlerinin sıklığı 4-5 kat artar. Anatomik ve kronik üst solunum yolu problemleri olan insanların şikayetleri daha sık, daha inatçı ve daha uzun sürer. Çok sık doktora başvurmak ve çok sık ilaç kullanmak zorunda kalırlar. Bu nedenle yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik artar. İş hayatı verimliliği, sosyal ilişki performansı ve ruh sağlığı bozulabilir. Vücudumuzun ihtiyacı olan oksijen miktarını karşılamayan bedenlerde yorgunluk kaçınılmazdır. Bu nedenle hava yolunu tıkayan burun içi eğrilikler, burun eti büyümeleri, kronikleşmiş ve fark edilmeyen kronik sinüzitler, alerjiye bağlı burun içinin yaygın şişmesi, geniz eti,  yumuşak damak ve küçük dil iriliği, pozisyonu, bademciklerin normalden çok iri olması, dilimizin iri ve ağız boşluğuna sığmaması, çenemizin küçük ya da geride yerleşmesi, ses tellerimizde yerleşen polipler de kronik yorgunluk sebebi olabilir.

KRONİK YORGUNLUĞUNUZ MU VAR? ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONUNUZ MU?
Kış ayı geldiğinde çok sık hastalanıyor, çok sık ilaç kullanıyor buna rağmen hastalığınız geçmiyorsa,
Yorgunluk, bıkkınlık, tükenmişlik hissiniz artıyor; iş performansınız azalıyorsa bütün bunlara kulak burun
boğaz bölgenizdeki şikayetleriniz (Hava yolunu tıkayan burun içi eğrilikler, burun eti büyümeleri, kronikleşmiş ve fark edilmeyen kronik sinüzitler, alerjiye bağlı burun içinin yaygın şişmesi, geniz eti,  yumuşak damak ve küçük dil iriliği, pozisyonu, bademciklerin normalden çok iri olması, dilin iri ve ağız boşluğuna sığmaması, çenenin küçük ya da geride yerleşmesi, ses tellerimizde yerleşen polipler de kronik yorgunluk sebebi olabilir.) artarak ekleniyorsa,
Burun tıkanıklığı, sabahları olabilen hapşırma, burun ve boğazda kaşıntı, boğazda gıcık ve geniz akıntısı hissi,
yorgunluk, baş ağrısı, sürekli soğuk algınlığı olma haliniz varsa yorgun değil hasta olabilirsiniz.

ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDAN KORUNMAK İÇİN
Günde ortalama 8 saat uyuyun.
Düzenli beslenin.
Hızlı yemek yemeyin.
Fastfood gıdalardan uzak durun.
Uykudan 2 saat önce gıda alımını kesin.
Bol su tüketin.
Düzenli egzersiz yapın.
İdeal kilonuzu koruyun.
Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında bilinçsiz antibiyotik kullanmayın.
Alerjik rahatsızlıklarınız varsa doktor kontrolünde ilaçlarınızı düzenli olarak kullanın.
Kaynak7gunsaglik.com

Yoğurdun Gribe Karşı İyileştirici Etkileri

Mevsim şartlarında enfeksiyon hastalıkları ve griple savaşmak çok kolay değil. ama sağlıklı beslenerek yoğurt tüketerek korunabiliriz.

Mevsim olarak gribal enfeksiyonların en sık görüldüğü dönemdeyiz. Etrafınızdaki çoğu kişinin bu rahatsızlıktan şikayetçi olduğunu görebilirsiniz. Hatta belirli aralıklarla tekrarladığına da şahit olabilir, yaşayabilirsiniz. Eğer sizde sık sık grip oluyorsanız bazı önlemler almanızda fayda var.

Bağışıklık sistemi vücudu hastalıklara karşı koruyan mükemmel bir yapı, eğer ona iyi bakmazsanız hastalıklar karşısında yenik düşebilirsiniz. Bu nedenle bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekmekte.

C vitamininden zengin besinler bağışıklık sistemini güçlendirir ve gribal enfeksiyonlara karşı korur.

Soğan, sarımsak ve zencefilin anti mikrobiyal etkisi vardır, enfeksiyon savaşçısıdır, özellikle grip olduğunuzda bol soğanlı, sarımsaklı yemekler tüketin, zencefilli ılık çayınızı ihmal etmeyin.

Çok fazla şeker ve şekerli yiyecekler tüketiyorsanız bunlardan uzak durun, bağışıklık sisteminizi baskılaması açısından önemli.

Yoğurt ve kefir içeriğindeki yararlı bakteriler nedeniyle bağışıklığı güçlendirip viral enfeksiyonlara karşı korur.

Mantar selenyumdan zengin etkili bir sebze, enfeksiyonlarla savaşıp, bağışıklığı güçlendirmekte.

Çinko bağışıklık sistemi üzerinde oldukça etkili, beslenmemeizde çinkodan zengin besinlere daha çok yer vermemizde fayda var.

Omega-3 yağ asitlerinden zengin olan balık da haftada en az iki kez tüketilmeli. Vücutta bulunan kötü huylu hücrelerin etkilerini azaltıp bağışıklık sistemini de güçlendiriyor

Kakao içeriğindeki antioksidanlarla yine gribe karşı etkili ama önemli olan içeriğinde şeker olmaması. Diyetisyen Özlem Sert Aydın

Bağışıklık sisteminin zayıflamasında stresin etkisi artık bilinen bir gerçek. Gribin yanı sıra birçok hastalığında oluşumunu tetikliyor.
Kaynak7gunsaglik.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...