Pages

Ads 468x60px

Dünya Kupası Heyecanı Duygusal Stres Sebebi

Sağlık uzmanlarına göre duyguları ve heyecanları dizginlemek her zaman sağlık için önemli.

Dünya Kupası maçlarının yaşandığı günlerde insanlar heyecanlarını bastırabilmeli. Sevip tuttuğunuz takımların müsabakalarında aşırı strese girmeyin. Duygusal stres yaşanabilecek en riskli streslerdendir. Hayatın diğer alanlarında da size olumsuz olarak döner. Yalnızlık ve depresyon kadar kötü olan duygusal stres özellikle kalbi de kötü etkileyebilir.

Maçlarda kupa maçlarında desteklediğiniz takım için hayatınızı feda etmeyin. Duygusal sıkıntılar kalp hastalıkları ve depresyona sebep oluyor. Ne kadar tutkulu ve fanatik bir taraftar da olsanız hiçbir maç sizden daha önemli olmamalı. Aksine sakinliği korumak, park bahçe kumsal gibi doğayla iç içe yerlerde yalnız vakit geçirmek sağlıklıdır. Heyecanın stresin baskının olduğu yerlerde fazla bulunmayın ya da sakinliğinizi koruyun.
Kaynak7gunsaglik.com

Babaların Yaptırması Gereken Sağlık Testleri

Kolesterol testi. Kalp hastalıklarını önlemek ve erken önlem teşhisi açısından bu test düzenli olarak yaptırılmalıdır.

Kan basıncı (tansiyon). Basit cihazlarla ve tansiyon aletiyle yakın takipte olmanız gerekir.
Kemik yoğunluğu testi. Osteoporoz kemik yoğunluğunu ölçmek gerekir. Kalçada vertebra kırığı da erkeklerde yaşanabilir.
Diş kontrolleri. Diş çene kemikleri sağlığı ağız hijyeni ve diş etleri risk altındadır ileride sorun olur.
Diyabet. Kan şekeri düzeylerindeki dengesizlik tüm damarları etkiler ve kan akışını değiştirir.
Prostat büyümesi ve kanseri testi.
Göz muayenesi. Yaşla beraber görüş yeteneği azalacak göz sorunları oluşacaktır. Belli aralıklarla gözcüye gidip muayene olmak ve tedavi olmak gerekir.
İşitme testi de görme kadar mühimdir. Gürültüye bağlı işitme kaybı olabilir. Orta ve iç kulak anormallikleri oluşabilir.
Stres testi de kalp damar tıkanıklıkları açısından kan kontrolleri ile uygulanır.
Tam kan sayımı yine önemli bir kontroldür.
Tiroid fonksiyon testi genel anlamda çok önemlidir.
Metabolik sendrom. Diyabet ve kalp hastalığı gibi durumlar açısından gereklidir.
İdrar analizi. Böbreklerin nasıl çalıştığının göstergesidir. İltihap enfeksiyon varsa tespit edilir.
Kaynak7gunsaglik.com

Kötü Ağız Kokusu Yapan Besinler

Alkol ve enerji içecekleri nefesinize hakim olabilir. Kahve, kafein, alkol ve enerji içecekleri susuzluğa yol açar ağzı kurutur nefesi etkiler.

Tükürük düzeylerini azaltır, bu nedenle az içmeliyiz. İçimin ardından ağız iyice çalkalanmalı. Asitli içecekler dişleri bozar sık içilirse ağızda sorunlara ve kokmaya nedendir.

Süt, peynir gibi süt ürünleri bekletilirse tüketilmemelidir çünkü kokacağı için ağzı da kokutur. Süt içerken ağızda oyalamadan direkt için. Laktoz intoleransı olanlar için de süt kötü bir fikirdir. Probiyotikler genel olarak gereklidir. Vücuda sağlıklı bakterilerin girmesi gerekir. Yoğurt tüketilebilir.

Şekerleme, aşırı yemeyin çünkü dişleri çürütür ağız kokusu sebebidir. Ağzımıza bakteri dolu sülfür bileşikleri yerleştirmiş oluruz. Su ile çalkalayın dişlerinizi fırçalayın ve şekerden sonra dilinizden iyice kazıyın.

Kırmızı et ise protein içerdiği halde ağızda kalıntılar bırakır. Bu da pis bir koku üretir. Balık ve tavukta bu risk yoktur. Sakız çiğnemek kurtuluşunuz olabilir.
Kaynak7gunsaglik.com

Radyo Embolizasyon Nedir? Ne Amaçla Kullanılır?

Radyoaktif parçacıklar kan yoluyla tümörleri hedef alarak uygulanır ve kanser tedavisi yöntemidir.

Parçacıklar tümörü ve kanser hücrelerini öldürür. Bu şekilde bir radyasyon yayar. En sık olarak karaciğer kanserinde bu yöntem kullanılır. Diğer tedavilere yanıt veremeyen hastalar için kullanılır. Anjiyografi denilen bir işlem sırasında gerçekleştirilir. Kasıktan girilerek arterlere kateter ile girilir.

X-ışını radyo frekans eşliğinde karaciğerdeki tümörü besleyen kan damarlarına ulaşılır. Bu noktaya sıvıyla radyasyon enjekte edilir. Tümör ufaltılır ve parçalanır. Öncesinde güvenliği ve uyumu sağlamak için emin olmak için testler yapılır. Kolon ve meme kanserinden karaciğere yayılan tümörler için ve karsinom gibi karaciğerde oluşan tümörler için uygulanır.

Radyo Embolizasyon genellikle cerrahi ve kemoterapi ile desteklenir. Akciğer ve karaciğer arasında anormal kan akışı olan kişiler için uygun bir yöntem değildir. Yorgunluk, bulantı, karın ağrısı, ateş ve iştahsızlık gibi yan etkileri görülür. Bu belirtiler orta ve hafif düzeydedir. Olası riskleri, mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, akciğer ve beyaz kan hücrelerindeki anormalliklerdir.Kaynak7gunsaglik.com

Bazı Diyabet İlaçları Kadınlarda Kanser Riskini Önlüyor

Tip 2 diyabeti önleyen ve tedavi eden ilaçlar kadınlarda kansere karşı koruyucu mu?

İnsülin salgılatan diyabet ilaçları kanseri yenmeye yardımcı oluyor. Kas, yağ ve karaciğerin insülin duyarlılığı incelenmiş ve organ sağlığını bu ilaçların olumlu etkilediği hatta kanserden koruduğu görülmüştür. İnsülin salgılatarak pankreas beta hücrelerini uyararak kan şekerini düşürmeyi hedefler.

%21 oranında kadını diyabet ilaçları kanserden korumuştur. İlaç etkileşimine göre bu oran %32 ye de çıkabilmekte. Erkeklerde anlamlı ve etkili bir fark gözlemlenememiştir. Bu etki daha çok kadınlarda görülmektedir. Diyabet, obezite ve metabolizma araştırmalarında bu konu irdelenmiştir. Bu çalışmaya göre insülin direncinin artırılması öenmlidir.
Kaynak7gunsaglik.com

İdrar Kaçırmanın Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Mesane kontrolü sağlanamadığında sistem gevşeyip aksadığında idrar kaçırabiliriz. Korkmak ve utanmak yerine tedaviye gitmeliyiz. İdrar kaçırmayla ilgili bilgiler..

İdrar kaçırma, bir kişinin idrarını isteğine bağlı olarak tutamaması ya da mesane kontrolünü sağlayamamasıyla ortaya çıkıyor.

Toplum içinde oldukça sık görülen bir sorun olmakla birlikte, utanma ve doktora gidememe sebebiyle, tedavisi olduğu halde hastalar bu imkanlardan yararlanamayabiliyor. Bazen de idrar kaçırma doğal yaşlanma sürecinin bir parçası zannediliyor.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Aybala Akıl, genç hastalarda daha sıklıkla belirli bir neden bulunabilirse de daha ileri yaşlarda sıklıkla birçok neden birlikte idrar kaçırmaya sebep olduğunu söyledi.

Tüm kadınlar arasında idrar kaçırma sıklığı, ilk kaçırmanın görüldüğü andan itibaren değerlendirildiğinde yüzde 25-45 arasında değiştiğini anlatan Uzm. Dr. Aybala Akıl, "İdrar kaçırmanın sıklığı, şiddeti yaşla birlikte artıyor. Ayrıca bu şikayet gebelikte de oldukça sık görülüyor, gebe kadınların yüzde 30 - 60'ını etkiliyor. İdrar kaçırmanın farklı türleri vardır ve bunların tanı yöntemleri de tedavileri de farklıdır. Bunlar arasında en sık görülenleri stres tipi, sıkışma tipi ve karışık tip idrar kaçırmadır. Stres tipi idrar kaçırma; gülme, öksürme, hapşırma ya da karın içinde basınç artışına neden olan başka olaylar esnasında görülen idrar kaçırmaya deniliyor. Sıkışma tipi idrar kaçırmada, hasta aniden çok şiddetli bir idrar yapma isteği duyuyor. Sıklıkla 'sıkışma' hissi o kadar güçlü oluyor ki, hasta tuvalete yetişemiyor." dedi.

İdrar kaçırma için en bilinen risk faktörleri arasında doğum yapma, obezite, başka üriner sistemdeki belirtilerin varlığı ve fonksiyonel bozukluklar olduğunu anlatan Uzm. Dr. Aybala Akıl, yüksek kafein alımı, diyabet, inme, depresyon, vajinal doğum yapmış olmak, östrojen yetersizliği (menopoz) gibi başka durumların da idrar kaçırmaya katkısı bulunduğunu dile getirdi.

İdrar kaçırmanın teşhisinin konulması ve türünün anlaşılabilmesi için, ilk görüşmede, hastanın hikayesi, fizik muayenesi ve idrar tahlili yapıldığına işaret eden Dr. Akıl şunları kaydetti:

"İdrar kaçırma ile birlikte sıklıkla pelvik organlarda da sarkma olabiliyor. Bunun anlaşılabilmesi için, hekiminiz size vajinal muayene yaparak rahim, idrar kesesi ya da rektum gibi organlarınızda sarkma olup olmadığını değerlendirebilir. Stres tipi idrar kaçırmanın tanısı, öksürerek oluşturan stres sırasında, idrar kanalının ağzından idrar kaçırmanın gözle görülmesine dayanıyor. Öksürük esnasında karın kaslarımızı kastığımız için karın için basıncımız artar, bu da idrar kaçağına yol açıyor. Bu test için hastanın idrara sıkışık olarak başvurması gerekiyor. Hekiminiz sizi jinekolojik pozisyonda muayene masasına hazırladıktan sonra, idrar kanalınızı çıkışını gözünüzle gözleyerek sizi öksürtecektir, test bundan ibarettir."

Dr. Akıl'a göre; günlük alınan sıvı miktarını azaltmak, özellikle de gece yatmadan birkaç saat önce daha az sıvı tüketmek de idrar kaçırma tedavisinde uygulanabiliyor.

Alkol, kafein, baharatlı ya da asitli gıdalar gibi yiyecek ya da içecekleri azaltmanın da tedavide önemli bir yere sahip olduğunu belirten Uzm. Dr. Akıl, idrar kaçırmaya karşılık uygulanabilecek tavsiyeleri şöyle sıraladı:

"Fazla kiloyu vermek. Şeker hastasıysanız, kan şekerinizi mümkün olduğu kadar normale yakın tutmak. Diüretikler denilen idrar söktürücü ilaçlardan kullanıyorsanız, bunların kullanımını kısıtlamak. İdrar kaçırmaya sebep olacak başka hastalıklarınız varsa bunların tedavisi için ilgili hekimlere başvurmak. Mesanenin yeniden eğitilmesi: Önceden belirlenmiş bir plan çerçevesinde, örneğin her saat başı, tuvalete gidip mesanenizi boşaltın. İdrar yapma isteğiniz yoksa bile mutlaka tuvalete gidin. Buna alıştıktan sonra, gittikçe aralarını açarak, gene önceden belirlediğiniz aralıklarla düzenli olarak tuvalete giderek mesanenizi alıştırın. Zamanla tuvalet saatlerinin arasını 3 ya da 4 saate çıkarın."
Kaynak7gunsaglik.com

Spor Tek Başına Yeterli Olur mu?

Beslenme ve diyetle desteklenen bir spor egzersiz programı ile yaza damganızı vurun. Pilates en etkili egzersizlerden..

Yaz mevsimi yaklaştıkça kilo verme telaşı artıyor ve birçok kişi soluğu spor salonlarında alıyor.

Fakat sağlıklı bir zayıflama için spor kadar beslenme stili de önem taşıyor ve spordan alacağınız verimi beslenme tarzınız birebir etkiliyor. Çünkü spor türlerine göre beslenme planınızda değişiklikler olması gerekiyor. İşte  Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber’den spor yapanlara ve özellikle Pilates severler için beslenme önerileri…

HERKES İÇİN TEMEL İLKELER

• Spor yaptığınız günlerde yeterli miktarda karbonhidrat ve protein almaya özen gösterin. Yetersiz beslenmeniz, kas kitlenizden kayıplara yol açabilir.

• Spor yaptığınız sürede, yeterli sıvı aldığınızdan emin olun. Ter ile oluşan sıvı kaybını spor esnasında ve sonrasında hemen karşılamanız gerekir.

• Spordan yaklaşık 1 saat önce yemek yemeyi kesin. Sporda hareket etmenizi zorlaştırır. Ayrıca mide krampları yaşamanıza sebep olabilir.

• Spordan hemen önce süt veya ayran tüketmek, sindirim sistemi problemlerine neden olarak sporu yarıda bırakmanıza yol açabilir. Bu nedenle süt ürünlerini sporun hemen öncesinde tüketmemeye çalışın.

SPORCUNUN BESİNSEL İHTİYAÇLARINI HANGİ FAKTÖRLER BELİRLER?

Yaş, cinsiyet, sağlık durumu ve metabolizma hızı dışında;

• Sporun süresi

• Sporun türü

• Spor yapma sıklığı

• Sporun şiddeti

• Kişinin ne kadar süredir spor yaptığı gibi  faktörler hem spor yapılan sürede harcanan kalori miktarını etkiler, hem de bu sürede vücuttan enerji üretmek için kullanılan yakıtı etkiler.

EGZERSİZ ÖNCESİ NE ZAMAN YEMELİ, NE YEMELİ?

Egzersizden maksimum fayda sağlamak için, 3-4 saat öncesinde bir ana öğün; 1-2 saat öncesinde de bir ara öğün tüketmek gerekir.

Ana öğün için örnekler;

• Meyveli süt  ve tost

• Peynirli fırında patates ve süt

• Süt ve müsli

• Tavuklu sandviç ve ayran

• Süt ve muz

• Yoğurt ve meyve salatası

• Yağsız makarna ve yoğurt

Ara öğün için örnekler;

• Tahıl barlar

• Protein barlar

• Meyveli yoğurtlar

SPOR ÖNCESİ KAFEİN

Spordan 30 dakika önce içilen bir kupa kahvenin, kafein nedeni ile yağ yakımına yardımcı olacağına dair bilimsel çalışmalar vardır. İçtiğiniz kahvenin kremasız olmasına dikkat edin. Sütsüz kahve içemeyenler light süt ilave edebilir.

SPOR SONRASI LİGHT SÜT ÜRÜNLERİ

Spordan sonra ilk 30-60 dakika içerisinde tüketilen light süt veya yoğurdun, spor sonrası yağ yakımına destek olduğu ve kas yapımına yardımcı olduğu biliniyor.

VİTAMİN GEREKLİ Mİ?

Egzersiz vücudumuzda serbest radikallerin oluşmasına sebep olduğu için, spor yapanların yaşamında C vitamininin ayrı bir önemi var. Fakat sebze ve meyveden zengin beslenenlerin ek desteğe ihtiyacı yok. Eğer meyve ve sebze tüketiminiz yeterli değil ise doktorunuza danışarak C vitamini desteği veya multivitamin kullanabilirsiniz.

KARNİTİN KONUSUNA NASIL YAKLAŞILMALI?

Karnitinin yağ yakımı üzerinde olumlu etkisi olduğu biliniyor. Bir çeşit besin desteği olarak, hem tablet hem de sıvı formu piyasada rahatlıkla bulunabilir. Ancak karnitin kullanımı konusunda birçok olumlu ve olumsuz sonuç veren bilimsel araştırma var. Bu nedenle kullanımı konusunda dikkatli davranmak gerekiyor. Bu tür ürünler her ne kadar spor salonlarında herkese satılıyor olsa da, doktora danışmadan kullanılmaması gerekli.

Sıvı karnitinler, tablet karnitin desteklerine göre daha hızlı etki gösteriyor.

ESKİMEYECEK BİR SPOR: PİLATES

PİLATES YAPANLAR NASIL BESLENMELİ?

- Pilates, tok karna yapılmamalıdır. Pilatese uzun zaman aç kalmış olarak başlamakta sakıncalıdır. Hareketlerin rahat yapılması, kramp oluşmaması ve kan şekeri dengesi açısından en uygun olanı pilates yapmaya başlamadan 1-1,5 saat öncesinden bir öğün tüketmektir.

- Pilates yapılan süre boyunca birden yüksek miktarlarda su içilmemelidir. Susadıkça yudum yudum oda sıcaklığında su tüketilmelidir.

- Pilates öncesi, karbonhidrat ve proteinden zengin dengeli bir menü tüketilmelidir. Karbonhidrat olarak beyaz şeker, beyaz un, pirinç gibi kan şekerini hızlı yükselten karbonhidratlar tüketilmemelidir. Bunların yerine çavdar, tam buğday ve yulaf ekmekleri veya bulgur pilavı tercih edilebilir. Protein açısından zengin olan et, tavuk veya balığın ise az yağlı olanları ızgara da pişirilmiş olarak tercih edilebilir ya da et, tavuk ve balık yerine peynir ve yumurta tercih edilebilir.

- Pilates; yüzme, koşu, yürüyüş, Tenis gibi yüksek oranda kalori yakmayı sağlayan sporlardan değildir. Enerji yakmaktan çok vücut kaslarının çalıştırılmasını ve güçlenmesini amaçlar. Bu nedenle pilates yapanların çok yüksek kalori almaları uygun değildir, kilo almalarına yol açabilir. Kilolarını korumak isteyen pilates severlerin yeterli ve dengeli beslenmesi, kilo vermek isteyen pilates severlerin ise diyetisyen tarafından kişiye özel hazırlanmış bir zayıflama beslenme programı uygulaması uygundur.

- Pilates yapanlar günlük yaşantılarında dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Dört ana besin grubu olan süt ve süt ürünleri, et, tavuk ve balık gibi proteinden zengin besinler, sebze-meyveler ve tam tahıl ürünleri beslenme planlarında yeterli miktarda ve dengeli bir şekilde yer almalıdır.

- Yapılan bilimsel araştırmalarda, kasları güçlendiren egzersizlerin sonrasında yağsız süt tüketiminin kas kitlesinin artmasında yardımcı olduğu belirlenmiştir. Pilateste kas güçlendirmeyi amaçlayan bir egzersiz çeşididir.

- Zayıflamak isteyen Pilates severler de iki beslenmelerinde 2 faktöre dikkat etmelidir. İlki, düzenli kalsiyum minerali alımıdır. Kalsiyum mineralinin yetersiz alınması kilo verme sürecini yavaşlatır. Bu nedenle günde 2 su bardağı az yağlı/yağsız süt veya yoğurt tüketilmesi önerilir. İkinci faktör ise omega-3 yağ asitlerinin düzenli alınmasıdır. Bunun içinde haftada 2-3 kez balık tüketmek gereklidir.

Pilatesin temel felsefesi dengedir. Bu temelinde zihin ile beden arasındaki dengeyi sağlamak yer alır. Zihin ve beden arasındaki dengenin önemli bir parçası da sağlıklı beslenmektir. Pilates yapanların felsefesine uygun olarak aynı zamanda dengeli beslenmesi de önemlidir.
Kaynak7gunsaglik.com

Epilepsi Tedavisinde Yeni Umutlar Yeni Çözümler

Epilepsi benzersiz özelliklere sahip kronik bir beyin hastalığıdır. Epilepsisi olan kişilerin özelliklerinden biri de nöbetlerin nüks etmesidir.

Diğer adıyla bu hastalığa sara denir. Beyine iletilen nöronlarla gelen sinyallerde kopukluk olur ve iletişim kesilir. Elektriksel uyarıcılar algılanmadığında nöbet başlar. Bilinç kaybolur vücut hareketleri istemsizleşir. Baygınlık ve kriz ataklar başlar. Bilim adamları bu hastalık için yeni bir umut ışığı gündeme getirmiştir. Epilepsi, şizofreni ve diğer nöral hastalıkların önlenmesi için protein katkılı bir tedavi geliştirilmeye çalışılmaktadır. Normal sağlıklı beyin fonksiyonları oluşturmak açısından gerekli nöronların çapraz iletişimi sağlanmalıdır.

Kanada Toronto üniversitesinde çalışmalar sürmektedir. Beyin iletişiminde karşıt formasyonlar inhibisyon ve uyarılma bölgeleri incelenmiştir. Epilepsi tedavisi otizme de çare olabilir ve ağrıyı da giderir. Beyindeki nöronlar, sinapslar aracılığıyla diğer nöronlarla iletişime geçer. Uyarılmada dengesizlik yaşanması önlenir. Nöbetleri ve uygunsuz beyin fonksiyonlarını bu tedavi engeller. Kompleks proteinlerden yardım alınır. Hücre bölünmelerinde bağımsız aktif rol alan bu maddeler çok önemlidir.
Kaynak7gunsaglik.com

Gıdaların Organik Olduğunu Anlamanın Yolları

Organik besinler antioksidan bakımından zengindir kimyasalı yoktur doğal ve sağlıklıdır.

Tam tahıllı ve organik gıdaları alırken ambalajına etiketine iyice bakın. Yanlış besin aldığınızda aşırı kilo alımından diğer tüm sağlık sorunlarına riskiniz artar. Organik denilen hatalı gıdalarla obezite de yayılabiliyor. Gıda üreticileri pazarcılar satıcı ve tüketicilerle araştırmalar yapılmıştır. Sağlıklı ve besleyici organik besinlerle inorganik besinler arasındaki fark çoğu zaman anlaşılamaz.

Houston Üniversitesi’nden doçent doktor J. Valenti bu konuda uyarıyor. Tüketicilerin sağlığı ve gıda paketlerine dikkat etmek önemli. Üstü kapalı ambalajdaki ürünler iyi incelenmeli araştırılmadan alınmamalı. Hatta mümkünse organik ürünler tarladan çiftçiden alınmalı. Antioksidan, doğal ürünler glutensiz olmalıdır. Yüksek fruktoz şurubu veya şekerle doldurulan hormonlu ve yabancı maddeli ürünlere karşı tetikte olun. Her ülkede insanlarla bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmaktadır.
Kaynak7gunsaglik.com

Tarçının Faydaları Ve Tarçın Kürü, Prof . İbrahim Saracoglu Video

SağlıkI Yaşam Haberleri
Prof . İbrahim Saracoglu.Tarçının Faydaları Ve Tarçın Kürü Video

Tüp Bebekte Başarı İçin Kilo Verin

Obezite ve kilolu olma sorunu birçok ülkenin büyük sorunlarından biridir.

Özellikle gebe kalmaya çalışan ve tüp bebek tedavisi gören/görecek kadınların fazla kilolarından kurtulması gerekir. Obezite ve ekstradan her bir kilo kısırlık nedenidir. Halkın %10’u bu sebeple çocuk sahibi olamaz. Hızla yükselen bu tehdit sağlığı kötü etkiler. Bu kadınlar komplikasyon riski altındadır ve tüp bebek tedavisinde ciddi anlamda şanssız ve risk altındadır. Erkeklerde de fazla kilolu olmak kısırlık yapabilir. Tüp bebek tedavisine gelen 10 hastadan 3-4 ü obez veya aşırı kiloludur. Ayrıca gebe kalınsa bile gebelik sorunları, diyabet, hipertansiyon ve bebek riskleri vardır.

Vücut kitle endeksinin 19 ila 25 arasında olmasını sağlayın ve ondan sonra çocuk sahibi olmayı düşünün. Tüp bebek denemeleri de böylece başarılı olacak şansınız artacak ve sağlıklı bir gebelik yaşayacaksınız. Yumurtlama sağlayacak tüp bebek ilaçlarının etkinliğini azaltır. Polikistik over sendromu ve kistlere neden olabiliyor. Kanama ve yaralanma riskini artırır. Yumurtlama ve yumurtalık sorunlarına yol açar. Tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açar. Gebelikle kilonun önemli bir bağı vardır ve stratejiyi iyi kurmak gerekir.
Kaynak7gunsaglik.com

Ağız ve Diş Sağlığı Temelleri Nelerdir?

Film yıldızı gibi rahatça bembeyaz ve sağlıklı gülümsemek istiyoruz hepimiz. Sağlıklı ağız ve dişler için neler yapabiliriz?

Dişinizle hiçbir şeyi açmaya çalışmayın, bu diş yapısını bozuyor dişlerde çatlak kırık ve bakteri birikimine neden oluyor. Ağız diş iltihaplarına neden oluyor.

Dinamik, canlı, kemiksi emaye yapıyla kaplı dişlerimiz mineralli katı bir dentin maddeyle kaplıdır. Çiğneme ve sindirimin ilk gerçekleştiği yer diş ve ağızdır. Ağız sağlığını korumak aslında tüm sağlığa etki eder.

Diş eti hastalıkları, kalp hastalıkları, felç, solunum problemleri ve diyabet riskini artırır. Oral bakteri, virüs ve mantarlar ağızda yerleşip büyür ve tüm sağlığı tehdit eder.

Bu asitlenerek diyabete kadar gidebilir diş çürükleri diş minesini eritir ağrı yapar diyabet ve hastalıklara neden olabilir. Diş eti plakları düzenli fırçalama ve ip kullanımı ile önlenir.

Diş eti iltihabını da giderir. İnflamasyon ilerledikçe diş etlerini sarar tüm ağza yayılır sinir köklerine kadar uzanır ve iş büyür. Ağız ve dudakta herpes uçuk virüsü kol gezmektedir.

Yakın temaslara dikkat edelim günlük temizliği yapalım. Florürlü macun kullanın, kalsiyum tüketin, sigara alkol ve kafein tüketmeyin. Şekerli atıştırmalıklardan uzak durun.
Kaynak7gunsaglik.com

Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm, Prof . İbrahim Saracoglu


SağlıkI Yaşam Haberleri . Kireçlenmeye Bitkisel Çözüm, Prof . İbrahim Saracoglu

Hayat Kürleri, Prof . İbrahim Saracoglu


SağlıkI Yaşam Haberleri . Hayat Kürleri, Prof . İbrahim Saracoglu

Vaktinde Ameliyat İle Düz Tabanlığa Son

Düz tabanlık kaderiniz değil. Zamanında yapılan ameliyatla düz tabanlılıktan kurtulabilirsiniz. Ameliyat sonunda neler yaşanır ayrıntılar..

Ayak ve Ayak Bileği Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tahir Öğüt, ağrısı olan ve başlangıç evresini geçmiş düztabanların ameliyatla düzeltilmesi gerektiğini, ameliyat eğer zamanında yapılırsa eklemleri sabitlemeden düztabanlığı düzeltmenin mümkün olduğunu belirtti.

Öğüt, yaptığı yazılı açıklamada, düztabanlığın, biri çocukluktan itibaren var olan diğeri ise “erişkin tipi” denilen iki grupta değerlendirilebileceğini kaydetti. Ayağın zaman içerisinde yavaş yavaş deforme olduğunu, ilerleme hızının kişiden kişiye, kullanım ve genetik yapıya bağlı olarak değiştiğini, ayağın iç tarafındaki çukurluğun çökmeye başladığını ifade eden Öğüt, başparmağın tırnağı daha önce tavana bakarken artık diğer ayağa doğru bakar vaziyette olduğunu ve topuğun yavaş yavaş dışa doğru kaymaya başladığını anlattı.

Öğüt, şu bilgileri verdi:
“Deformite arttıkça ayağın orta-iç tarafında bir çıkıntı oluşmaya başlar. Kişi o ayağı üzerinde tek ayak parmak ucuna kalkamaz veya kalkmakta zorlanır. Ağrı ilk başlarda ayağın orta-iç tarafındayken ilerleyen dönemlerde ayağın dış tarafında ağrı olur. Kısaca ağrı ve deformite düztabanlığın başlıca belirtileridir. Ayakkabılarda deformasyon meydana gelir.

"BİR TOMAR RÖNTGENLE DOKTOR DOKTOR GEZİLİYOR"
Böyle bir hasta doktora başvurduğunda ne yazık ki çoğu kez tetkik olarak sadece MR istenir. Hasta koltuğunun altında tomarla MR tetkikleriyle doktor doktor dolaşır ve kendisine söylenen genellikle sadece bir çift tabanlık kullanması gerektiğidir. Hatta hasta çocuksa özel ayakkabılar da tavsiye edilerek aileler tatmin edilir.

MR YERİNE AYAKTA RÖNTGEN ÇEKTİRİN
Halbuki ayakta dururken çekilen normal ayak röntgenleri tanı koymakta ve düztabanlığın derecesini belirlemekte yeterlidir. MR tetkiki son derece gereksizdir. Özel ayakkabıların ise düztabanlık tedavisinde bir yeri yoktur.”

"AMELİYAT HASTALARA DAHA KALİTELİ BİR HAYAT SAĞLAR"
Tedavi noktasında her şeyden önce ayak konusunda tecrübeli bir ortopediste başvurulması gerektiğini vurgulayan Öğüt, tedavinin düztabanlığın derecesine göre yapıldığını belirtti.

Tedavide ilk olarak başlangıç evresinde tabanlıkların kullanılabildiğini, tabanlığın ise düztabanlığı gidermediğini ancak ağrıları giderebildiğini ve ilerlemeyi azaltabildiğini anlatan Öğüt, şunları kaydetti:
“Kullanılan tabanlık kişiye özel olmalıdır. Ne yazık ki başlangıç evresinde hastaların doktora başvurması, başvursa da doğru tanı konulması çok nadiren gerçekleşir. Bu evre geçip ayakta deformite oluşmaya başladıktan sonra ise tabanlığın pek faydası olmaz. Ağrısı olan ve başlangıç evresini geçmiş düztabanlar ameliyatla düzeltilmelidir. Ameliyat eğer zamanında yapılırsa eklemleri sabitlemeden düztabanlığı düzeltmek mümkündür fakat gecikilen durumlarda tek çare eklemleri sabitleyerek (dondurarak) düzeltme yapmaktır. Düztabanlık ameliyatı hastalara daha kaliteli bir hayat sağlar.

Çocuklarda özel durumlarda kullanılan vidalama tekniğinde hasta bir-iki hafta içerisinde basabilirken, daha çok kullandığımız diğer yöntemlerden sonra ise ayak genellikle atel dediğimiz yarım alçıda 6 hafta süreyle tutulur. Bu 6 hafta içinde sağlam tarafa basarak bir yürüteç veya koltuk değneği yardımıyla yürünebilir fakat ameliyat olan ayağa 6 hafta bastırılmaz.

Normal ayakkabıya geçiş kullanılan tekniğe göre 6 ila 10 hafta arasında olur. Bu ameliyatların en sevimsiz yanı, ameliyat sonrasında hemen ayağa kalkıp basamamaktır ki bu aslında çok normaldir. Çünkü insanlar ayakları üzerinde yürürler ve tam iyileşmemiş bir ayağa basılırsa komplikasyonlar o zaman ortaya çıkabilir. Onun dışında, tecrübeli bir ayak cerrahı tarafından yapıldığında komplikasyon riski yok denecek kadar azdır. Ayağımıza gerekli özeni göstermezsek hayat kalitemiz bozulur, ayağımız yüzünden bir anda tüm yaşamımız etkilenir. Aşırı kilo, geçirilmiş ve iyi tedavi edilmemiş eski ayak ve topuk kırıkları, uygun olmayan ayakkabı, aşırı zorlamalar, travmalar, romatolojik hastalıklar ve diyabet yetişkinlerde düztabanlığa yol açmaktadır.”

Kabızlık Giderici Estetik Operasyon: Botoks

Botoks son zamanlarda kabızlık ve migren tedavisinde de kullanılmaya başlandı. Görüldüğü gibi sadece estetik amaçlı kullanılmıyor. Peki botoksun kabızlığa faydası nedir?

Doktorlar Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Korhan Taviloğlu; makattaki çatlak ve yırtıkların tedavisi hakkında bilgi verdi:
Tıbbi ifadesi ile 'anal fissür'; makatta ağrı, kanama ve kaşıntıya yol açan küçük bir yırtık veya çatlaktır. Genelde çatlak; yüzeysel olarak başlar ve hızla iyileşir ancak bazen derinleşir. Bu durumda hastalık kronik hale gelmiştir.
Çatlağın ana nedeni; makat iç kasındaki direnç artışı ve kalınlaşmadır. Makat iç kasının kasılı kalması veya gevşememesi; çatlağın iyileşmesini engeller.
Bu soruna kabızlık, ishal, beslenme değişiklikleri, diyetteki lif oranının azalması gibi faktörler neden olabilir. Son zamanlarda yapılan protein diyeti gibi tek tip beslenme şekli yüzünden, birçok kişide bu tür makat çatlaklarına rastlanmaktadır.
Çatlaklar, kansere dönüşmez fakat belirtileri kalın bağırsak kanserleri ve diğer sindirim sistemi hastalıklarınınkiyle benzerlik gösterebilir.
Ağırlıklı olarak kozmetik amaçlı kırışıklık tedavisinde yaygın olarak kullanılan botoks; 1994 yılından beri çatlak vakalarında da kullanılmaktadır. Tedavi sırasında; çatlak olan bölgenin iç kasının iki yanına botoks enjekte edilir.

YIRTIK İYİLEŞİYOR
Botoks uygulaması sonrasında hasta günlük aktivitesine devam edebilir. Botoks; iki-altı ay içinde, makat iç kasında geçici felç oluşturur ve bu dönemde oluşan gevşeme ile sorun giderileceği için yırtık vücut tarafından iyileştirilir.
Botoks sonrası 30 gün içinde hastanın yakınmaları düzelmezse ya da yakınmalarda yarı yarıya azalma olmuşsa; bir seans daha botoks uygulaması yapmak gerekebilir. Yine başarı elde edilmezse, ameliyat önerilir.

CAM KESİĞİ GİBİ ACITIR TUVALETE GİTMEK İŞKENCE OLUR
Hastalar sıklıkla tuvaletten sonra yanma ya da yırtılma gibi bir his ve şiddetli ağrı duyarlar. Bu his 'cam kesiği' veya 'jilet kesiği' olarak tarif edilir.
Bu sorunu yaşayanlar; çoğunlukla ağrı nedeniyle tuvalete gitmekten kaçınabilirler. Bu durum sorunu daha da büyütür.
Hastaların yüzde 70'inde, az miktarda kanama olabilir. Aynı yakınmalara basur ve kalın bağırsak kanserinde de rastlandığı bilinmelidir.
Hastalık belirtilerinin birbirine benzemesi nedeniyle çatlaklar; makat apnesi, siğili, sarkması ve poliple karıştırılabilir.

TEDAVİDE PRATİK YÖNTEMLER
Oturma banyosu: Makat yırtığı ya da çatlağının tedavisinde; sıcak su içinde günde beş-altı kez yapılan oturma banyosu çok yararlıdır. Bazı durumlarda, bu uygulamanın paketlenmiş buz ile art arda yapılması, makat bölgesindeki ağrıyı hafifletmekte çok etkilidir.
İlaçlar: Kronik kabızlık yakınması olanlarda ilaçlar işe yarayabilir. Ancak bu tedavi asla gelişigüzel yapılmamalı ve mutlaka doktor kontrolünde uygulanmalıdır.
Merhemler: Nitrogliserin, diltiazem, kortizon, çinko oksit, lidokain gibi maddeleri içeren kremler yarar sağlar.

DİYET YAPILMAZSA YÜZDE 50 TEKRARLAR!
Çatlak veya yırtık oluşumunu engellemek için günde en az 8-10 bardak su içilmelidir.
Hasta özellikle lif bakımından zengin bir beslenme şeklini benimsemelidir.
20-50 yaş grubundaki kişilerin diyetlerinde almaları gereken günlük lif miktarı; erkeklerde ortalama 40 gram, kadınlarda ise 25 gram olmalıdır. Bazı sindirim düzensizliklerine neden olmamak için, diyetteki lif miktarının günde 50 gramı aşmaması önerilir.

LİF TAKVİYESİ GEREKEBİLİR
Hasta diyetine dikkat etmediği takdirde; çatlak veya yırtığın yüzde 30-50 oranında tekrarladığı biliniyor.
Tahıl, bakliyat, soya fasulyesi, arpa, pirinç, buğday, sebze ve meyvelerin dengeli şekilde alınması; bağırsak hareketlerini artırır ve kabızlık ile mücadelede çok yararlıdır.
Çeşitli nedenlerle lif alımı yeterli olmayan hastalarda lif takviyesi düşünülebilir.

YÜRÜYÜŞ YAPIN
Bağırsakların çalışması için düzenli olarak spor yapılmalıdır; özellikle yürüyüş bu konuda büyük yarar sağlar.
Kahve ve alkolden de mutlaka uzak durulmalı, en azından azaltılmalıdır.
Kaynak7gunsaglik.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...