Pages

Ads 468x60px

Konsantrasyonu Artıran Beyni Besleyen Yiyecekler

Ginseng, balık, çilek ya da kafein. Beynimizin ihtiyacı olan, odaklanmayı ve konsantrasyonu artıran besinler hangileri?

Beyin fonksiyonlarını keskinleştiren, dikkati toparlayan, yaşlanmaya karşı etkili ve hafıza sorunlarından kurtaran harika besinler var.

Kafein bunlardan biri. Zeka seviyesini artırır, enerji verir, konsantrasyonu artırır. Etkileri kısa vadeli de olsa uyanık tutan kafein için kahve ve çikolata iyi bir seçimdir.
Glikoz yani doğal gıdalarda bulunan şeker de beyni besleyen besinlerdendir. Beynin tercih ettiği yakıtlardan biridir. Hafıza, düşünme ve zihinsel yeteneği besler.

Balık gerçek bir beyin dostudur. Omega 3 yağ asitleri bakımından zengin balık beyni besler. Protein kaynağıdır. Yaşlandıkça azalan hafıza ve beyin fonksiyonlarına karşı koruyucudur. Bunama ve felç riskini azaltır. İnanılmaz etkileri olan balığı geç kalmadan düzenli tüketmeye başlayın.
Kuruyemiş ve çikolata. Bitter çikolatanın da etkileri inanılmaz.

Özellikle bir avuş badem, fındık ya da ceviz ile tüketildiğinde. Bilişsel gerilemeyi durdurur ve erteler. Yaşlanma sorunlarını yavaşlatır. E vitamini ve güçlü antioksidanlar içerirler. Kafein de içeren çikolata doğal bir uyarıcı ve uyandırıcıdır da.
Sağlıklı beslenmenin faydaları saymakla bitmez.

Temel besin kaynaklarını mutlaka tüketelim. Çok fazla ya da çok az yemek odaklanmayı, hafızayı ve beyin işlevlerini yavaşlatıp engeller. Vitamin, mineral ve takviyelere de yer verelim. B, C, E vitamini, beta karoten, magnezyum, ginseng, ginkgo tüketilmelidir. Doktorunuza danışıp en uygun beslenme planına geçin.
Kaynak7gunsaglik.com

Migreni Önlemenin Yolları Nelerdir?

Birçok kişi migrenden muzdarip. Migrene yakalanmadan önce önleyici tedbirler alabilir ve migreni durdurabilir miyiz?

Mide bulantısı, baş dönmesi, kusma, baş ağrısı, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerle gelir. Tetikleyicileri bilir ve bunlardan kaçınırsak migreni önleyebiliriz. Yüksek ses, gürültü ve parlak ışıklardan kaçınalım. Yanıp sönen renkli ve baskın ışıklar, lazer ve far lambaları, sinema, kulüp kalabalık mekan ses ve ışıkları ve gürültüler migreni azdırır.

Gıda seçimlerinize dikkat edin. Çikolata, kırmızı şarap, alkol, işlenmiş et, tatlandırıcılar ve peynir migren yapabilir. Kafein de bazen buna sebeptir. Kadınlarda hormonal değişim dönemleri migren sebebidir. Adet, diyet değişimleri, menopoz, doğum gibi. Hava raporunu takip etmelisiniz. Hava değişimleri migreni tetikler.

Birden yağmurun başlaması ya da o günün nemli ve sıcak geçmesi migreni azdırabilir. Bu günlerde dışarıda fazla durmayın. Uyku ve düzenli beslenmenin önemi büyüktür. Öğün atlamamak, sağlıklı beslenmek ve yeterince uyumak gerekir.

En az 8 saat gece uykunuzu alın ve gün içinde bol su tüketin. Stresten kaçınmaya çalışın. Migren stresli olayların bir sonucudur. Meditasyon ve yoga yapılabilir. Gevşeme ve nefes egzersizleri hafif müzik ve mum ışıkları eşliğinde yapılabilir. Düzenli egzersiz yapmak da yine migreni azaltan ve başlamadan önleyen etkenlerdendir.
Kaynak7gunsaglik.com

Daha Beyaz ve Parlak Dişler İçin

İnci gibi bembeyaz dişlere kim sahip olmak istemez?

Dişlerde oluşan renk değişimi ve lekeler bazı yiyecek ve içeceklerden kaynaklanabilir.

Ağız gargaraları bile sebep olabilir. Bazı ilaçların kullanımı bilmeden dişlere kötü etki eder. Sigara ve alkol zaten baş düşmanlarıdır.

Beyazlatıcı reçetesiz ürünler de aksi etkiye götürebilir. Kendi kendimize yüzeysel lekeleri temizleyebiliriz.

Diş beyazlatma kitleri evde kolayca kullanılabilir. Aşındırıcı kimyasal madde içerikli ürünlerden kaçının.

Diş hekiminden mutlaka öneri alın. Beyazlatma şeritleri de sizin için uygun olabilir. Peroksit jeller birkaç gün ya da hafta içinde sonuç verir.

Kullanımı kolay ve sonucu kusursuzdur. Jel, sıvı ya da macunlar da diş beyazlatma ürünleridir.

Dişlerin doğal rengini değiştirmez ama lekeleri giderir. Diş fırçası ile karbonat da beyazlatma için kullanılabilir.

Kereviz, elma, armut, havuç gibi gıdalar tüketilmelidir. Tükürük salgısını düzenler. Dişteki asitleri etkisiz bırakır.

Diş minesindeki sarı tabakalar da doktor tarafından alınabilir. Yiyecek ve içeceklere bu işlemlerden sonra dikkatli yaklaşmak gerekir.

Gülümsemenizi korumak için bunlara dikkat edin. Sigara, çay, kahve ve alkolü ya tüketmeyin ya da sınırlandırın. Dişleri olumsuz etkilerler.

Diş eti iltihabı-hastalığı, ağız kanseri ve dişlerde kahverengi lekelere neden olurlar. Yaban mersini, böğürtlen ve pancar gibi koyu renkli gıdalar dişler üzerinde rengini bırakabilir.

Hemen dişleri fırçalamak gerekir. Ağzınızı hemen ardından iyice çalkalayın. Uzun süre içecekleri tüketmeyin. Antibiyotik kullanımı sınırlanmalıdır dişleri grileştirir.

Klorheksidin veya setilpiridinyum klorür içeren antibakteriyel gargara da buna sebeptir. Ayrıca diş ipi ve macunu ile günlük bakımınızı yapın ve düzenli diş doktoruna gidin.
Kaynak7gunsaglik.com

Çocuğuma Hangi Oyuncağı Alsam Doğru Olur?

Kızlar bebek, erkekler araba ister. Bu durum aileleri nasıl harekete geçiriyor ve oyuncak seçiminin önemi..

Çocuğun beş duyusunu uyaran, bedensel, fiziksel ve sosyal gelişimini hızlandıran bu Oyun materyallerinin seçiminde eğitici, güvenli ve yaşa uygun olması çok önemlidir. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psk. Sevda Sevimli Yurtseven, çocuklarda sağlıklı oyuncak seçimi hakkında bilgi verdi.

Oyuncak çocuğun zeka gelişimini olumlu etkiler

Çocukların gelişiminde uyaran çeşitliliği önemlidir. Bu nedenle ne kadar çok çeşit ve özellikte oyuncak, gezilen görülen yer ve ne kadar çok insanla iletişim imkanı olursa çocuğun zeka gelişimi de o kadar olumlu etkilenmektedir. 2-7 yaş arası simgesel oyunlar başlar, bunlar sanki varmışçasına oynanan oyunlardır. Evcilik oyunu, bir fincandan çay içiyormuş gibi yapılması, bir sopanın kılıç gibi hayal edilmesi bu dönemin başlıca oyunlarıdır. 7-8 yaş sonrası kurallı oyunlar başlar, sosyalleşme burada belirginleşmektedir. Çocuk kurallara uymayı, beklemeyi, paylaşmayı, mücadele etmeyi, risk almayı, yani ötekilerle sosyal anlamda ilişki kurmayı deneyimlemektedir. Bunlar aynı zamanda kültürel deneyimler de olmaktadır. Oyun iklimden, cinsiyetten, kültürden ve yaşanılan çağdan etkilenmektedir.

Çocuğun yetenekleri ve ilgi alanları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz

Özellikle 0-3 yaş arası dönemde çocuğun oyuncaklarını ebeveynler seçmektedir. 3 yaşından itibaren çocuk ilgi duyduğu oyuncağı tercih etmeye başlamaktadır. Bu yaştan itibaren çocukların seçtikleri oyuncaklara saygı göstermek gerekmektedir. Çocuğun oynamayı tercih ettiği materyal yetenekleri, ilgi alanları, istekleri hakkında bilgi vermektedir. Çocuğun oyuncak seçimine katkıda bulunmak onun kişilik özelliklerini, zeka ve fiziksel özelliklerini, ilgi alanlarını saptayabilmekle mümkün olmaktadır.

Hangi oyuncakla oynadığı değil nasıl oynadığı önemlidir

Çocuk oynadığı oyuncakla kendini ifade etmektedir.  Bu nedenle erkek veya kız oyuncağı gibi bir ayrım yerine çocuğun oyuncağıyla nasıl oynadığı, neleri yansıttığı ve neleri ifade etmeye çalıştığı önemli olmaktadır. Kronik bir şekilde aynı oyuncakla sürekli aynı oyunu oynuyorsa bu durum bir problem olabileceğini işaret etmektedir. Aksi halde çocuklar meraklıdır ve her materyali inceleme fırsatı istemektedir. Dolayısıyla oyuncak alırken cinsiyet ayrımı gözetmemek gerekmektedir. Çocuklar zaten okul öncesinde oyuncak seçimi konusunda farklılaşmaya başlamaktadır.

Kıyafet seçimlerinde çocuğa örnek olunmalı

Çocuklar 3-4 yaş arası bir dönemde kendi kendilerine giyinmeyi keşfetmektedirler. Bu dönemde bu keşfin verdiği haz duygusu ile kıyafet seçimlerini de kendileri yapmak ister. Ancak anne ile kıyafet seçimleri konuşunda zaman zaman çatışmalar yaşanabilmektedir. Bu tür durumlarda çocuğu üzmeden, yeni becerisinin tadına varabilmesini sağlayarak, seçenekler sunarak rehberlik edilebilinmektedir. Cinsel kimliğin sağlıklı ilerlemesi adına da kıyafet seçimlerinde çocuğa örnek olmakta fayda vardır. Ebeveyni tarafından sürekli karşı cins kıyafetler giydirilen bir çocuğun psikolojisi etkilenebilir. Ancak kıyafetlere bağlı cinsel kimlik ve yönelim hakkında henüz genetik, biyolojik, psikolojik veya hormonal denilen bir sebep tam olarak bilinmemektedir.
Kaynak7gunsaglik.com

Beyin Tümörüne Karşı Kür Tarif Video

SağlıkI Yaşam Haberleri
Beyin Tümörüne Karşı Kür Tarif.Prof. İbrahim Saracoglu Hayat Kürleri Video
Kaynak7gunsaglik.com

Çocuklara Oyuncak Seçimi Yaparken Bilinmesi Gerekenler

Çocuklarımıza oyuncak seçimi yaparken onların içerisinde bulunduğu yaş ve dönemi göz önüne alarak gelişimlerine katkı sağlayacak ve en iyi şekilde oynayabilecekleri türden oyuncakları tercih etmeliyiz.

Örneğin, beş aylık bir bebek pelüş ayıcıkla oynayabilir mi dersiniz? Tabiki de hayır. Ancak dokunup, ağzına götürme yoluyla tanımaya çalışır ve tüyleri ağzıyla çekerek yutmaya kalkışır. Yaşına uygun olmayan bu oyuncak, bebeğiniz için büyük tehlike arz etmektedir.

0 ila 2 yaş arasındaki çocukların beyin gelişimleri ve algı düzeyleri çok yüksek olduğu için beyin gelişimlerine katkı sağlayan, canlı renklerden oluşan hareketli, sesli ve uyarıcı özelliklere sahip oyuncaklar tercih edilmelidir.

2 yaşına ulaşmış çocuklar yeni yeni yürümeye başlamış çocuklar olduğu için sürekli ayakta ve yerinde durmayan özellikler sergileyeceklerdir. Bu yüzden oyuncak seçimi yaparken; hareket gerektiren top, Lego, 4 tekerlekli bisiklet ve araba gibi oyuncaklar alarak hareket etme isteğini yerine getirebilirken öğrenmesine de katkı sağlanabiliriz.

4 ila 5 yaşlarına gelmiş olan çocuklar için oyuncak seçimi yaparken bedensel, zihinsel, sosyal ve ruhsal yönden gelişimlerine fayda sağlayacak türden oyuncaklar tercih edilmelidir.

Okul öncesi dönem olarak adlandırılan bu yaşlar; çocuğu okula hazırlama yolunda oyunlar çok büyük öneme sahiptir.

Küçük motor kaslarını geliştirecek türden Kalem, defter, ayrıntılı Legolar, kesme, yapıştırma, puzzle gibi gelişimi destekleyen oyuncakların yanı sıra çocukların cinsiyetleri doğrultusunda doğru oyuncak seçimi yapılmalıdır.
Kaynak7gunsaglik.com

Kahvaltı Çocukların Okul Başarısını Nasıl Etkiler?

Kahvaltı öğünü, diğer öğünlere göre insan vücuduna en yarayışlı ve en gerekli olanıdır. Bu öğün, bizlerin gün içerisindeki yaşam kalitesini olumlu yönde etkilemektedir. Kahvaltıda vücut için gerek duyulan tüm proteinler bolca bulunur.

Güne başlarken yapacağımız pek çok iş için bize enerji gereklidir.
Enerji olmadan hangi sistemden üstün performans beklenebilir?

İnsan vücudunun sistemi de gereken enerjiyi kahvaltıdan alabilmektedir.

Okula giden Çocukların beyin algılarının açık olabilmesi için gerekli olan enerjiyi kahvaltı ile alması gerekir. Her yeni güne başlarken; günün başından itibaren vücudun tüm organları, ihtiyaç duyduğu enerji payını, kahvaltıdan alarak güne bomba gibi başlamalıdır.

Çocuklarımızın okul başarıları, bizleri mutlu eden ve güzel meslekler edinme yolunda doğru ilerleyişin işareti olan bir durumdur.
Başarı eşittir kahvaltı.

Okul dönemimdeki çocuklarımızı kesinlikle kahvaltı yaptırmadan okula göndermemeliyiz.

Kahvaltı sayesinde; çocuk üzerinde dikkat oranı, verimlilik, güçlü algı ve fiziki dayanıklılık yüksek olduğu için her yönden öğrenmeyi kolaylaştırıcı etkisi bulunmaktadır.

Her sabah kahvaltıda bulunması gereken; süt, yumurta peynir, zeytin, tereyağı ve reçel gibi temel besinleri alan öğrencilerin neşeli olduğu ve zor problemler konusunda fikir yürütebildikleri araştırmalar sonucu ortaya konulmaktadır.

Sizlerde, kahvaltı sayesinde; sağlıklı, mutlu çocuklara sahip olurken aynı zamanda okul başarısıyla övünebileceğiniz çocuklarınız için mutlaka kahvaltı alışkanlığını çocuğunuza kazandırmalısınız.
Kaynak7gunsaglik.com

Çocuklara Temizlik Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

Her türlü alışkanlığı ilk olarak ailesinden alan çocuklar, temizlik alışkanlıklarını da ebeveynlerinden alarak hayatlarının ileri dönemlerinde aynı şekilde uygulamaya devam ederler.

Algı gücü yüksek yüksek olan çocukluk döneminde, temizlik alışkanlığını kazandırmak gereklidir.

Boş verilen ve temizlik alışkanlığı kazandırılmayan çocuklar, ilerideki yaşamlarında bu alışkanlığa sahip olmadıkları için sosyal hayatlarındaki ve çevrelerindeki kişilerce dışlanmaya maruz kalırlar. Çeşitli hastalıklara sık sık yakalanıyor olmaları da olayın diğer bir boyutudur.

Çocukluk döneminde evde temizlik alışkanlığı kazandırılmaya başlanmalıdır. Çocuklar, belli bir yaşa gelerek, evden dışarıya adım attıklarında, aynı temizlik alışkanlıklarını sürdürmeyi başarabilmelidir.

Bu konuda anne ve babalara büyük sorumluluk düşmektedir.

Çocuklara temizlik alışkanlığı kazandırabilmek için yapılması gerekenler;

Evde bir temizlik programı oluşturularak herkesin uyması sağlanmalıdır. Tuvaletten sonra, yemeklerden önce eller mutlaka yıkanmalıdır.
Çocuklarda temizlik alışkanlığı kazandırmaya çalışılırken ellerini kolayca yıkayabilecekleri şekilde lavaboların diplerine basamak şeklinde özel kısımlar oluşturulmalıdır.

Bu sayede çocuklar her gerek duyduğunda kendisi musluğu açarak kapayabilecek durumda olabilmelidirler.

Haftalık olarak banyo uygulanmalıdır. Banyo alışkanlığı kazandırmak için banyoya çeşitli su oyuncakları, gözü yakmayan şampuanlar ve ılık su seviyesiyle eğlenceli halde alışkanlık aşılanmalıdır.

Temizlik alışkanlığı kazandırıldıktan sonra çocuğun dışarıda geçireceği zamanlar için yanında ıslak peçete ve kolonya gibi temizlik ürünleri bulundurulabilir.
Kaynak7gunsaglik.com

Tarçının Faydaları Ve Tarçın Kürü Video

SağlıkI Yaşam Haberleri
Prof . İbrahim Saracoglu.Tarçının Faydaları Ve Tarçın Kürü Video

Egzersiz Motivasyonunu Artırmanın Etkili Yolları

Sabah çalışmaya gideceksiniz akşam yorgunsunuz ev işleri aile çocuk özel zaman ayırma derken spora vakit kalmıyor.

Gerçekten isteyenler ise bir aralık bulup egzersiz yapıyor. İşte egzersiz motivasyonunu artırmanın 3 etkili yolu…

Arkadaşlarınızla konuşun. Rutin egzersize başlamak için çok iyi bir stratejidir. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı arayın onlarla beraber spora başlayın. Birlikte sohbet ederek yürüyün. Egzersiz çabalarınızı üstlere çıkaran şeylerden biri de onların fikri önerisi ve gazıdır.

Geçmiş hatalarınızı yazın ve bunlardan ders çıkarın. Kendinizi motive etmek için geçmiş egzersiz deneyimlerinizi kaydedin. Şimdi bunlardan yola çıkarak etkili bir program hazırlayın. Davranış kalıplarınızı anlamak için size yardımcı olacaktır.

Çeşitlemelerden yararlanın. Hiç görmediğiniz bir yere yolculuk yapmayı daha çok istersiniz. Sporda da bilmediğiniz şeyleri deneyin. Merak ve yenilik motive eder. Egzersizden maksimum fayda sağlarsınız. Koşu, yüzme, basketbol, tenis, pilates, yoga ve daha fazlasını karıştırarak deneyin.
Kaynak7gunsaglik.com

Bahçe İşleri Egzersiz Olarak Sayılabilir mi?

Yeşili sevin, yeşile gidin ve yalınlaşın. Ruh haline mükemmel gelen toprak yeşillik bahçe işleri egzersiz olarak da yapılabilir.

Yüksek yoğunluktaki fiziksel aktivitelerden biridir. Toprağı kazma, otların ayıklanması, çapalama, hasat, ekme, sulama, yetiştirme ortamı hazırlama, dikme ve tüm bahçe işleri birbirinden zevklidir.

Ayrıca çok da yararlıdır. Kilo vermek için bulunmaz bir fırsat. Kalp hızı yükselir kaloriler yanar. Oksijen tüketimi ardından mis gibi bitkiler arasında oksijen depolama yaşanır.

Bahçe faaliyetlerinin bazıları daha yoğunlukludur ve daha tempoludur. Bunlar daha çok kalori yaktırır.  Kazma ve çapalama en uğraştıran zorlayıcı yakıcı işlerdir.

Dikim ve bitki taşıma en az zorlayıcı olanlarıdır. Bahçe büyüklüğü, bahçe aletleri, koşullar ve yöntemler evden eve değişir. Tam anlamıyla bahçecilik fiziksel bir aktivite ve egzersizdir.
Kaynak7gunsaglik.com

İshal Tedavisinde Nelerde Kaçınmamız Gerekir?

Aşırı şeker içeren hazır içecekler başta asitli kola gibi içeceklerden uzak durmak gerekiyor. İshal tedavisinde nelere dikkat etmeliyiz?

Akut ishal vakaları genelde virüs kaynaklıdır. Federal Alman Eczacılar Odası tarafında düzenlenen uluslararası eğitim kongresinde konuşan Doç. Dr. Hans-Jörg Epple, “Akut ishal durumunda antibiyotiklerin normalde bir faydası yoktur. Yalnızca daha çok bakterilerden kaynaklanan iltihabi durumlarda istisna söz konusu” açıklamasını yaptı.

Epple, antibiyotiklerin viral enfeksiyonlarda sadece mantıksız olmakla kalmadığını aynı zamanda bağırsak bakterilerine zarar verip ağır komplikasyonlara yol açabileceğini kaydetti.

İshal tedavisinde kaybedilen elektrolit (tuzların su­daki eriyik veya çözeltileri) ve sıvının geri alınması büyük öneme sahip. Dünya Sağlık Örgütü, kaybın giderilmesi için tuz ve belirli miktarda glikoz karışımını öneriyor. Eczanelerde satılan elektrolit çözeltileri de Dünya Sağlık Örgütü’nün bu tavsiyesiyle örtüşüyor.

KOLA VE KRAKER YERİNE MUZ

Doç. Dr. Epple, geleneksel olarak çoğu kişinin tedavi için kola içip tuzlu çubuk kraker yemesini, akut ishal durumunda tavsiye etmiyor. Kolanın çok fazla şeker içerdiğini kaydeden Epple, bunun ishali daha da kötüleştirebileceğini belirtiyor.

Alman uzman, elektrolit çözeltilerin evdeki malzemelerle de kolayca hazırlanabileceğini söylüyor. Epple, bir litre kaynatılmış suya çay kaşığının dörtte biri oranında tuz ve yine dörtte bir oranında kabartma tozu katılmasını ve ardından iki yemek kaşığı şeker ya da bal ve yarım bardak portakal suyu eklenmesini tavsiye ediyor.

Bunu da zahmetli bulan ishalli hastalara ise Alman uzman şu basit yöntemi öneriyor: İki adet orta boy muzu ezin ve afiyetle yiyin!
Kaynak7gunsaglik.com

İdrar Testinde İltihap Çıkıyorsa Dikkat

Sistit ya da herhangi bir enfeksiyon şikayetiniz yok; ancak rutin kontrollerinizde yaptırdığınız idrar testlerinde iltihap çıkıyorsa bunu dikkate almanızda fayda var.
Herhangi bir şikayet olmamasına rağmen idrar testlerinde çıkan iltihabın nedenini Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları Bölümü Uzmanı Dr. Fatma Kural Aydın’a sorduk…

Kadınlarda üretra adı verilen mesane çıkışının anatomik olarak kısa olması nedeniyle özellikle E.coli kaynaklı sistit ve diğer üriner sistem enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Fatma Kural Aydın; ‘Kadınlar bu tür enfeksiyonlara daha yatkındırlar. Üriner sistem enfeksiyonlarında genellikle idrarda yanma, sık idrara çıkma, kasıklarda ağrı gibi belirtiler olur. Bu belirtiler yoksa ve check up gibi başka nedenlerle yaptırdığınız tetkiklerde ağrı olmamasına rağmen idrarınızda iltihap saptanıyorsa kesinlikle ihmal etmeyin. Bu tüberküloz ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar insandan insana bulaşır. Kaynak; bu hastalıkları hiçbir semptom olmadan taşıyıcı olarak ürogenital sistemlerinde taşıyan insanlardır. Yani bir kişide cinsel yolla bulaşan hastalık etkeni saptandığında bu hastalık en az bir kişide daha var anlamına gelir. Bazen bu durumlar kadınlarda rahim ağzı iltihabına neden olarak renkli ve kokulu akıntıya yol açarak; hiçbir bulgu olmadan bu tür mikroplar için taşıyıcılık gelişip partnerin tekrar tekrar enfeksiyon kapmasına sebep olabilir. Bundan dolayı da kişilere bu tür hastalıkların tanısı konduğunda mutlaka partnerleri ile birlikte tedavi edilmelidirler. Tanılar rutin idrar kültürleri değil özel idrar kültürlerinde saptanır. Bu nedenle herhangi bir testte idrarda iltihap saptanması durumunda mutlaka doktora başvurulmalı ve idrar kültürü, vajen kültürü gibi ek tetkikler yapılmalı, iltihaba neden olan bir bakteri olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu nedenle idrar tahlilinizde iltihap çıkarsa mutlaka hekiminize başvurarak ek tetkikleri yaptırın ve kontrollerinizi ihmal etmeyin.’ açıklamasında bulundu.
Kaynak7gunsaglik.com

Bebeğinizin Geleceği İçin Nelerle Besleniyorsunuz?

Bebeğiniz ve sizin için yani iki kişilik beslenme diye bir doğru yok. Yani sağlıklı besleneceksiniz fakat iki kişilik yemeyeceksiniz.

Bu aksine sağlıksız bir gebeliğe sebep olur ve bebeği kötü etkiler. Kolay ve sağlıklı beslenme ipuçları..

Folik asit tüketin. B vitamini ve folik asit 400 mg civarında yeterlidir. Omurga ve beyin gelişimi açısından bebeğinizi ilk 3 ayda folik asitle besleyip gelişmesini sağlayın. İlerleyen dönemlerde mg miktarını artırın.

%50 oranında gebe aşırı kilo alıyor. Bunun nedeni de iki kişilik yemeleri ki bu tamamen hatalıdır. Sonuçta diyabet, erken doğum, düşük ve doğum kusurları gelişiyor.

Balık yiyin. Deniz ürünleri ve keten tohumu tüketin. Bebeğin sağlıklı gelişimi için omega 3 ve bu vitaminler gereklidir. Daha iyi görme, hafıza, beyin motor becerileri, beyin gelişimi anlatım becerileri gelişir. Haftada en az 1 kez cıva içeren balığı tüketin.

Alkolden kaçının. Çünkü davranış sorunları, öğrenme güçlüğü , dikkat eksikliği bozukluğu , hiperaktivite ve saldırgan davranışlara neden olabilir.

Yeteri kadar demir tüketin. C vitamini de içerir bebeğe oksijen de taşır.

Kemikler için kalsiyum. Diş ve kemik gelişimi için günlük 1000 mg hedef koyun.

Lifli gıdaları tüketin. Meyve sebze ve tahıllar gebelikte önemlidir.
Kaynak7gunsaglik.com

Meme Kanserinde Tümörü Durduran Etken: Melatonin

Araştırmalara göre meme kanserine sebep olan tümörün büyümesini engelleyen bir etken keşfedildi.
Melatonin hormonunu zaten biliyorduk fakat bu özelliğini bilmiyorduk. Meme kanseri kadınların korkulu rüyası haline geldi. Tümörün ne zaman ortaya çıktığı hiçbir aşamada belli olmayabiliyor. Fakat gelişimini durduran melatonin hormonu ile ilgili çalışmalar umut veriyor. Bu araştırma Detroit Henry Ford Hastanesi’nde yapılmıştır ve PLoS ONE Ocak 2014 sayısında yayınlanmıştır. Melatonin hormonu insan vücudunda doğal haliyle bulunmaktadır.

Ayrıca harici olarak reçetesiz satın alınabilir. İnsanlar genelde jet lag durumu için melatonin alır. Östrojen reseptörü melatonin negatif yani kötü huylu tümörlere maruz kalındığında devreye girer ve büyümesini yayılmasını önler. Melatonin hormonunun antioksidan özellikleri vardır. Sadece meme kanseri değil diğer kanser türlerinde de aynı önleyici etkilere sahiptir. Kanser hücrelerinin ulaşmak istediği kan damarlarının beslenmesi ve gelişmesini önler.
Kaynak7gunsaglik.com

Prostat Kanseri Hangi Durumlarda Önlenemiyor?

Erkekler arasında en yaygın görülen kanseri türü prostat kanseridir.

Bu hastalık yavaş ve sinsice büyür ve herhangi bir hastalığa neden olmuyor gibi görünür. Tedavileri ise bazen ciddi yan etkilere neden olur. Yeni bir çalışmaya göre erken evre prostat kanserinde cerrahi müdahale veya radyasyon tedavisi diğer sağlık sorunları da olan yaşlı erkeklerde işe yarayamayabiliyor. Yani normalde başka hastalıkları da olan ileri yaştaki erkeklerde prostat kanseri tedavisi işlemiyor.

1/6 oranında ölümle sonuçlanan prostat kanseri özellikle ileri yaşlarda can alıyor ve önlenemiyor. Düzenli ve yakından izleme ve tarama yaptırılmalı, ameliyata gidilmeli radyasyon tedavisi alınmalı, hormon terapisi görülmeli, kriyoterapi ve kemoterapi yapılmalı, biyolojik tedavi ile bağışıklık güçlendirilmeli ve odaklanmış ultrason tedavilerine gidilmeli. Diyabetli hastalarda prostat riski 1 puanken başka hastalıklar da varsa bu 3 puana çıkıyor yani risk artıyor. Kalp ve akciğer hastalıkları ile diyabet erkeklerde ileri yaşlarda ölüme götüren risklerden. Prostat kanseri tedavisini de bunlar geriletiyor.
Kaynak7gunsaglik.com

Gripten Korunmanın 9 Yolu

Kış hastalıklarının başında gelen grip için kolayca korunmanın yolları..

Dahiliye Uzmanı Doktor Serdar Kurnaz, mevsim değişikliği nedeniyle başlayan ve kış mevsiminde sıkça görülen gribe karşı uyardı.

Gribe karşı vitamini ilaç yerine meyve olarak tüketmeyi tavsiye eden Uzman Dr. Serdar Kurnaz, gribin insanlarda en sık görülen toplum kökenli enfeksiyonlardan biri olduğunu kaydetti.

GRİBE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER
Yüz , gözler, burun veya ağızla oynama veya dokunma alışkanlığından kaçınılmalıdır. Soğuk algınlığı ve grip virüsleri, sıklıkla yüzle olan temasla bulaşabilir.

HASTALIK BÖYLE BAŞLIYOR
Uzman Dr. Serdar Kurnaz, gribin belirtilerini şöyle anlattı:
Gribin klinik belirti ve bulguları ise birdenbire yükselen ateş, üşüme, titreme, baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, kırıklık, iştahsızlık gibi sistemik bulgulara ek olarak boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, öksürük gibi solunum yolu belirtileridir. Ateşin süresi tipik olarak 3 gün olmakla birlikte 1 ila 5 gün uzayabilir. Sistemik belirtiler azaldıkça solunum yakınmaları belirginleşir. Bunlardan en sık ve ön planda olanı öksürüktür. Öksürük, kırıklık ve güçsüzlüğün tümüyle düzelmesi 1 ila 2 hafta bazen daha da uzun sürebilir.Her iki hastalık da virüslerin enfekte salgılarla direkt temas ve virüslerin solunum yoluyla alınmasıyla çok kolay olarak bulaşır. Her iki hastalığında spesifik tedavisi olmadığından semptomatik tedavi yapılmaktadır. Bu yüzden hastalığın önlenmesi için alınacak önlemler çok önemli."
Kaynak7gunsaglik.com

Doğal Işık Mutluluk Veriyor

Doğal gün ışığı özellikle sürekli ayakta çalışan zorlu şartlarda olan hemşireler için oldukça önemli.

Strese birebir olan gün ışığı yorgunluğa ve sıkıntıya iyi geliyor. Performansa ve iş verimliliğine karşı çok mühim. Hasta ve personel güvenliği açısından klinik ve hastanelerde doğal gün ışığının da yer alması ve molalarda dışarıda vakit geçirmek önemli bir konu. Doğal ışık çalışma performansı ve uyanıklığı artırır. Doğal ışıkla aydınlatılan ortamlarda çalışma performansı, ruhsal durum ve uyanıklık durumları daha iyidir.

Uykusuzluk bu gibi mesleklerde zorlayıcıdır gün ışığına bakmak bile uykuyu dengeler. Pencereler bolca olmalı dışarısı açık hava görünmelidir. Fizyolojik ve psikolojik açıdan ışıktan herkesin yararlanması şarttır. Sağlık çalışanlarının refah düzeyleri düşünülmelidir ve çalışma ortamları iyi ayarlanmalıdır. Davranış ve ruh haline yansıyacağından personel ve hastaların durumu da düşünülmelidir.
Kaynak7gunsaglik.com

Güvenli Kış Sporları Hakkında Bilgiler

Açık havada kış olimpiyatları tarzı sporlara özeniyor ama tedirgin mi oluyorsunuz? Bir telesiyej tesisinde, dağa çıkıp taptaze havayı içinize çekip hem eğlenmek hem de spor yapmak ne güzel olurdu! Kayak, kızakla kayma, buz pateni, snowboarding gibi kış sporları için şimdi tam zamanı! Ama bu heyecanınızla yaralanma ve sakatlanmaları engellemek mümkün olmayabilir. Kendiniz ve ailenizi bu sorunlardan sakınmak gerekir. Yaş, cinsiyet, soğuk hava şartlarına ve spor merkezişartlarına uyum sağlamak kolaydır bunlar sorun değildir ama eğer kendinizi hazır hissetmiyorsanız, kış sporları yapmamalısınız, tek sorun budur.

Kış sporlarından kaynaklanan yaralanmalarda tıbbi yardım gerekir, ortamda bu servisin sunulduğundan emin olun. Dağ kayak pistleri ve diğer alanlarda diğer kişilerle çarpışarak da yaralanabilirsiniz. Yaralanmaların en sık görülen tipleri; tendon, bağ, kıkırdak, kas, iskelet ve eklem zedelenmeleridir. Burkulma ve incilmeler de görülür. İstirahat, buz kompresi ile tedavi ve yaralı bölgeyi yüksekte tutmak tedavi şekilleridir. Bilek, kol ve bacaklarda kırık ve çıkık olabilir. Koruyucu kask giyilmediği durumlarda beyin travmasına da sık rastlanır.

Yaralanma riskini önlemek için diğerlerine yetişmek adına hızlanmayın, yavaşça ve sakince spor yapın. Öneriler, asla kayak yapmaya tek başınıza gitmeyin, Isınma egzersizleri yapın, spor hakkında bilgi edinin ve kurallarına uyun, Gözlük, kask, eldiven gibi koruyucuları giyin. Uygun ve iyi ayarlı ekipmanlar kullanın. Yeni başlayanlar manevralardan kaçınmalıdır ve eğitmenle işe başlamalıdır. Düşecekseniz arkaya düşmeye çalışın, kafanızı çarpmamaya çalışın.

Fırtına, tipi gibi uyarıları dikkate alın. Ağaç, çit, yükselti, tepe gibi yerleri inceleyin. Dik yamaçlar ve çığ alanlarından kaçının. Ağrınız varsa yapmayın. Soğukta ve soğuk giysilerle uzun süre kalmayın. Titreme, uyuşukluk, donma, bilinçsizlik, nefes sıklığı, sert kaslar gibi durumlarda hemen durun. Polyester ve yün içeren giysiler giyin.
Kaynak7gunsaglik.com
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...